Yıldızların yanında isimleri vardı: Vega, Betelgeuse, Rigel, Algebar, Deneb, Acrab, Kitalpha.
"Bu isimlerin hepsi Arapçadan türetildi. Gökyüzündeki isimlendirilmiş yıldızların üçte ikisinden fazlasının isimleri bu dildedir, çünkü Arap dünyasının astronomları tarafından keşfedildiler."
Mutlu oldukları zamanlar geçmişte kalmış anılardan ibaret.
Nurdoğan Rigel
Çünki Nitelik, ahlakın ta kendisidir. Kesinkes böyledir. İkisi özdeştir. Ve eğer Nitelik dünyanın temel gerçeğiyse, o halde bu, ahlâkın da dünyanın temel gerçeği olduğu anlamına gelir. Dünya, temelde bir ahlak düzenidir.
Ama ne Rigel'in hatta ne de pozcu Viktoryenlerin, en çılgınca düşlerinde bile düşünebilecekleri ya da duyabilecekleri bir ahlak düzenidir bu.
Sayfa 102 - AyrıntıKitabı okudu
.. Umutsuzca statik, umutsuzca aptal, kendi içinde bir tür kötülük..
Evrimsel bir ahlâkta sefahatin anlamı gayet açıktır. Sefahat, biyolojik nitelikle sosyal nitelik arasında bir çatışmadır.
Seks, içki, uyuşturucu ve tütünün yüksek bir biyolojik niteliği vardır, yani bunlar hoş duygular verir, ama sosyal nedenlerle zararlıdır. Bunların hepsi sizin paranızı alır. Ailenizi parçalar. Toplumun dengesini tehdit eder.
.. yani Viktoryen ahlâk anlayışı gibi. O ahlâk tümüyle tek bir kuralın -toplumsal kuralın- gereğiydi.
.. Umutsuzca statik, umutsuzca aptal, kendi içinde bir tür kötülük.
Kötülük... O ahlâka yüz elli yıl önce böyle deseydi başı gerçekten derde girebilirdi. O dönemde insanlar toplumsal geleneklerine meydan okuduğunuzda öfkeden kudururlar ve misilleme yapma isteği duyarlardı.. Bunu altı yüz yıl önce söyleseydi bir odun yığınında yakılabilirdi.
Ama bugün pek de riskli değil. Ucuz kahramanlığın bir üst kademesi. Belki bir avuç köktendinci, aşırı sağcı ve bu türden, eğitimsiz, cahil insan dışında herkes Viktoryen ahlâk kurallarının aptalca ve kötü olduğunu, yahut en azından modası geçmiş olduğunu düşünüyor.
.. Rigel gibiler vaazlarını, düşüncelerinin herkesçe paylaşıldığı varsayımıyla yaparlar. Böylece güvencededirler. Bu saçmalıklanın yıllar önce bittiğini bilmiyor mu? ..
Tüm bu yüzyıl boyunca neredeydi? Tüm bu yüzyıl bunun üzerinde, yani entelektüel ve sosyal biçimler arasındaki savaş üzerinde döndü.
Yirminci yüzyılın şarkısı buydu.
Sayfa 169 - AyrıntıKitabı okudu
Öğrencinin notunu haksız yere düşüren prof'a 5 ay hapis cezası
Öğrencisine bilerek düşük not vererek sınıfta kalmasına neden olmakla suçlanan ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Nurdoğan Rigel, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
haberler.com/dusuk-not-veren...
Ve uzayda hiç çizgi yoktur, bu yüzden Orion parça larından Lepus, Taurus ve Gemini oluşturup bunları Üzüm Salkımı, İsa ya da Bisiklet diye isimlendirebilir siniz (ama Orion'a Orion dedikleri zamanlarda Romalı lar'ın ve Yunanlılar'ın bisikletleri yoktu).
Ama zaten Orion bir avcı, kahve makinası ya da di nozor degil. O sadece, Betelgeuse, Bellatrix, Alnilam, Rigel ve adlarını bilmedigim 1 7 başka yıldızın birleşimi. Ve milyarlarca kilometre ötedeki nükleer pat/amaların.
Ve gerçek olan bu.
Yıldızlı gökyüzü yeniden belirmişti ama bu defa yıldızların yanında isimleri vardı: Vega,Betelgeuse,Rigel,Algebar,Deneb,Acrab,Kitalpha. "Bu isimlerin hepsi Arapçadan türetildi. Gökyüzündeki isimlendirilmiş yıldızların üçte ikisinden fazlasının isimleri bu dildedir,çünkü Arap dünyasının astronomları tarafından keşfedildiler.
Sayfa 113 - Altın Kitaplar
Sekizinci yüzyılda Bağdat şehri;tüm dinleri felsefeyi ve bilimi,üniversiteleri ile kütüphanelerine kabul eden yeryüzünün en büyük eğitim merkeziydi.
Etkisi bugün bile modern kültürde hissedilir.
Yıldızlı gökyüzü yeniden belirmişti ama bu sefer yıldızların yanında isimleri de vardı,Vega,Betelgeuse,Rigel,Algebar,Debeb,acrabiKitalpha.
Bu isimlerin hepsi arapçadan üretildi,gökyüzünde isimlendirilmiş yıldızların üçte ikisinden fazlasının isimleri bu dildedir,çünkü arap bilim dünyasının astronomları tarafından keşfedildiler..
RİGEL'İN HİKAYESİ.
“O gün kalbimi kırdınız ve bunu farketmediniz. Her geçen gün benden bir parça götürdünüz oysa geceleri huzurla uyuyabildiniz. Yıktınız, yaktınız, döktünüz ve nihayetinde kapıyı çarpıp gittiniz. Enkazım da bana kaldı, yangınım da. Bu zamana dek sevmediğim kimseden zarar görmedim. Sanırım sevgi iyi bir şey değil. Ne varsa sevdiklerimden geliyor. Enkazımla başa çıkamıyorum.”
Sayfa 400 - Martı yayınlarıKitabı okudu
