Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rosa kona

rosa kona
@rosako
Gök uzakta gürlüyor ama yağmur hep bana yağıyor.
istanbul
41 okur puanı
Ekim 2015 tarihinde katıldı
Şimdiyi hiç yaşamayan, hiç yaşamaz.
Reklam
İskelenin çevresi köpek cennetiydi. Orayı istila etmişler ve insanların da etrafta dolaşmasına izin vermişlerdi. Birbirini ısırarak seven, kenelerini kemiren, gelene geçene boş havlamalarla bulaşan koca bir sürüydü. Bazıları ürkütücü derecede irileşmişti. Önündeki görüntü geçmişe dönmesine neden oldu. İstanbul sokaklarında birden fazla köpekle gezen evsiz insanların sayısının giderek artması, bir ara epeyce merakını uyandırmıştı Ali'nin. Birey ve Davranış dersi için makale bile yazmıştı bu konuda. Korkmuyorlar mıydı? Hastalık kapmıyorlar mıydı? Köpeklerle yaşamalarının sebebi neydi? Kendince yalnızlık gibi romantik sebepler ararken, sokakta konuştuğu insanlardan acı gerçeği öğrenmişti. Dövülmekten, soyulmaktan, tecavüze uğramaktan, öldürülmekten korkuyordu sokaktakiler. Böylece kendileri gibi evsiz, yurtsuz bir ya da birkaç hayvanla ortak bir yaşam kuruyorlardı. Hem kışın birbirlerine sokularak uyuyup ısındıklarını da söylemişlerdi. "Hayat amma boktan bir şey," diye söylendi Ali. Bir sigara daha yaktı.
Bağışlayıcılık sizin kendi zihinsel iyileşmeniz içindir.
108

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bekle", demişti şimdi Aihal olan Ogion ona, ölümün rüzgarı sarsıp da yaşamdan koparıp almadan. "Geçti... her şey değişti", diye fısıldamıştı ve sonra da "Tenar, bekle..." Ama neyi beklemesi gerektiğini söylememişti. Gördüğü veya bildiği değişimi belki de; ama bu değişim neydi? Kastettiği kendi ölümü müydü, bitmiş olan yaşamı mıydı? Neşeyle konuşmuştu, coşkuyla. Onu beklemekle vazifelendirmişti.
Sayfa 30
Son vapurun son yolcusuyum. Adımımı attığımda hareket edecek olan koca kütlenin beni bekleyişini seviyorum. Ruhumu alıp karşı kıyıya götürüşüne, denizin bizi üstünde taşıyan kuvvetine tutkuluyum. Bütün bilgilerimi sıfırlayıp, sorularımı “nasıl da suyun yüzeyinde kalıyoruz” basitliğine indirgediğimde, hayallerim de aynı oranda büyüyor ve karmaşıklaşıyor.
Sayfa 1 - Destek Yayınları
Reklam
Birbirini kıskanmayan iki kadın dünyayı fethedebilir.
Sayfa 193 - Yitik Ülke Yayınları
Gölgeler seni aydınlıktan daha fazla çektiği için insanların ardındakileri görmek istiyorsun öyle değil mi? Niçin? Senin içinde neler var? Büyüsüne kapıldığın ışığa yaklaşarak kanatlarını yakan kelebeklerin tersi misin yoksa? Karanlıklar seni içine çekiyor ve yavaş yavaş orada boğuluyorsun, bu mu hadise? Ama ne için? Orada kaybettiğini bulmak için mi?
Sayfa 206
Sana seslendim, Kadere rüşvet verdim getirmesi için seni. Sen de bir büyücü gibi çalışıyor muydun benim belirmem için? Bilmiyordum
Sayfa 30
Güneş doğduktan hemen sonra denizin aldığı renktedir gözleri ve batıya doğru baktığımızda, uzaklaşan karanlıklar. Saçları öylesine kara ve ipeksi ki gece görünmez olurlar; bir yaprak hışırtısı gibi yalnızca duyarsınız onları. Ve elleri, pürüzsüz elleri, serin sular gibi akar, Açık avuçlarımda toplar, sonra da eğilirim üstlerine Bir çeşmeden içer gibi, gözlerim kapalı. Ve dudakları, bir başka serin pınar, Gülümser, avutucu sözcükler mırıldanır, Uzatır sonra kendini susamış sevgiliye. Bana ne yaptın, Gezgin? Suyundan hiç içmeyeceğim pınarı gösterdin, Hiçbir zaman benim olmayacak, biliyorum, o uzaktaki kadın, ama ben onunum artık, sonsuza dek, ve bir başkası daha olmayacak yaşantımda . Gezgin, ne yaptın bana? O uzak pınarın tadını duyurdun Ama ben, hiçbir zaman, hiçbir zaman Susuzluğumu gideremeyeceğim o pınardan.
Geri110
159 öğeden 151 ile 159 arasındakiler gösteriliyor.