Kitap binlerce yılın ötesinden gelen ve binlerce yıl öteye taşan ses... Kitap, zekâ çeşmesi... Kitap, kâinata açılan kapı... Kitap, mağaramıza akseden ışık... Ruh, yazının icadından sonra ölümsüzleşti.
Biz, bulgur yersek köylü; pirinç yersek şehirli olacağımızı zannederdik Oysa; Şehir, medeniyeti temsil etmeliydi. Medeniyete de şekil ve madde ile değil ancak; akıl, kalp ve ruh olgunluğu ile ulaşabilirdik. Medeniyeti ve şehirliliği bize hep hazırc
Reklam
''Kötülük öylesine artırılmalı ki, insanlar her yerde ondan bıksın, yeryüzündeki her ruh şu tanrının belası sonbahardan nefret ettiği kadar ondan da nefret etsin.''
“Aşkı tek kişi yaşar, diğeriyse kendini ona adarmış.” “Süveyda, siyah küçük bir noktadır ki insan karşısındaki kişiye gerçekten sevgi duyduğu an kalbine düşer bu kara leke. Kandaki siyah bir pıhtıdır Süveyda; hem maddi hem de uhrevi âlemin tümünü kuşatan bir öz ve insanın varlığının bir hakikatidir. Nasıl ki bir meyve çekirdeği, özünde ağacını barındırıyorsa, şu ‘Nokta-i Süveyda’ adı verilen kara leke de kâinatın özünü barındırır içinde. İnsanlar bilmese de dünya sevgi üzerine kurulmuştur ve bir insan âşık olduğunda kalbine düşen o süveyda, suya damlatılan mürekkep gibi çözülür, yavaş yavaş büyür ve tüm benliğini kaplar. İşte insanın bedenine yayılan o kara lekeye, ‘Kara Sevda’ denir ve bu hastalığa tutulan ruh ve beden, savunmasız hale gelir. Odur ki sevgide azalma olduğunda bu leke küçülür, küçülür ve zamanla iyiden iyiye yok olur. Kara sevda, bu kara lekeden gelir ve Mecnunun körlüğü, kalbini kaplayan o kara süveydadan bilinir. Kalbindeki aşkımdan rengini alan bu siyah güllerin yalnızca bir matem çiçeği oluvermesi, ne acı değil mi? Oysaki senin ellerinden almayı dilediğim bu güllerin aşkımızın nişanesi, mutluluğumuzun mührü olmasını isterdim.”
Tabiatta ruh sakatlığından başka sakatlık yoktur.Kötü kalpten başkasına çirkin denilemez. Fazilet güzelliktir; fakat güzel kötülükler şeytanın süslediği baş sandıklardır.
İşte hep böyle olur, hep böyle olur, gün batarken alevlenen pencereler birer birer söner, gölgelenir ve karanlığa bırakır yerini. Gecenin içinde iki iyi arkadaş kalır orada, bir ölü martı kalır, bir ruh kalır, kendileriyle baş başa, çekip gidenlerin bıraktığı boşluğa sarılarak. Olsun,ama olsun.Varsın perde kapanırken mutlu insan kalmasın bu sahnede. Gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığında her yer kararmış olsun! En sonunda hakikat onu en çok hak edenin olur. Üstümüze kapanan gecede en uzağa gidenin olur.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.