Gök katlarının durumunu anlama bakımından Şamanların "Göğe çıkma törenleri hakkında" verilen bilgiler çok önemlidir. Bu törenler hakkında verilen bilgiler arasında, Türk kültürü ile ilgili önemli haberlere rastlamak da mümkündür. Ancak bu bilgilerin çoğu geçen asra, yani oldukça geç çağlara aittir. Bu raporlar arasında en eskisi bir Altaylı Şamanının göğe çıkış merasimi ile ilgilidir. İsmi bilinmeyen eski bir seyyah bu törenleri el yazısı ile tespit etmiş ve bu rapor da 1840'da bu bölgeye gelen Rus misyonerleri tarafından ele geçirilmiştir. Bu tören oldukça eski olmasına rağmen, şamanın 9. kata Tanrı'nın yanına kadar çıktığını görüyoruz. Halbuki Şamanizmin esas prensiplerine göre "Şamanın 5. Katta yukarısına gitmemesi " gerekiyordu. Çünkü " 5. katta kutup yıldızı ve göğün kapısı" bulunuyordu. Bundan sonrada ruhlar ve tanrılar alemi başlıyordu Bu alemde insanların yeri yoktu. " Şamanlar bu kapıda ancak Tanrı'nın gönderdiği elçiler ile konuşabilirlerdi. " *Şamanın binerek göğe çıktığı atın ruhu" Pura " Hazreti Muhammed'in Miraç'ta bindiği" "Burak'a" benzemektedir.
Sayfa 124 - KamerKitabı okudu
Râzî’de Yaratıcının insanı kendi ilahi özünden yaratması da yine aynı ruh-madde ilişkisiyle bağlantılıdır. Buna göre Yaratıcı, bir yandan da bireysel ya da cüzi ruhlar toplamı olan evren ruhunu (anima mundi) maddeye olan bağımlılığından kurtarabilmek, ona gerçek yerinin makulat âlemi olduğunu anımsatmak, maddi formlara ve cismani tat ya da lezzetlere dalmış olan ruhu uyuşukluğundan kurtarıp saf formlara yöneltmek, onun gerçek kaderinin bilincine varmasını sağlamak için insana özündeki ilahi cevher dolayısıyla aklı göndermiştir. Başka bir deyişle Yaratıcı, aklı bulunduğu yerde insanda uyumuş olan ruhu uyandırmak ve bu yaratılmış âlemin onun gerçek yurdu, mutlak saadet ve sükûn yeri olmadığını ona göstermek için gönderir. Maddenin bağlarından kurtulmak hususunda, her insan için yalnızca tek bir araç vardır ki o da felsefedir. Râzî’ye göre, bütün bireysel insani ruhlar kurtuluşa eriştikleri zaman, dünya çözülüp dağılacak ve şekillerinden mahrum kalan madde ilk haline dönecektir.
Reklam
Milliyetçi Hareketi Niçin Başlattık? Şimdi, kitaptan bu kısmı da Mahkemenize okuyacağım, sayfa 66: "Gençlerimizi yeni, büyük bir savaş beklemektedir." dedikten sonra: "Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı bü-yük bir savaş." Şimdi, aradaki bunları atmış Savcı, nokta nokta koymuş, Savcı sadece
Cenk
“Ne diyordu öğretmen: “Ölülerin dirilmesinden murat cahillerin anladığı değildir. Kitaplarda bildirilen ve dillerde dolaşan cennet, huri, köşkler, ağaçlar, yemişler, kevserler, cehennem, eziyet, ateş ve benzerlerinin anlamları da cahillerin anladığı gibi değildir. Bunlar ruhlar alemine ilişkin kavramlardır. Öbür dünya adı da verilen ruhlar alemi var olmaya vardır, ama bu dünyadadır o, şu gördüğümüz, dokunup duyduğumuz dünyadadır; çünkü ruhlar alemi, görülen dünyanın zatından başka bir şey değildir.”
Sayfa 295 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Cablisa ve Cablika
Bu iki şehir dünya ile âlem-i misal (ruhlar âlemi ile madde âlemi arasında bulunur) arasında bir geçittir.Her birinin 1000 kapısı vardır
Bunu sonuna kadar oku okuduğun 1000 kitaptan hayırlıdır
Bu zümreye neden SOFÎYE, adı verildi?.. Hikmeti ne ola?. Bu kısımda ondan bahsedeceğiz.. Bazıları der ki: Onlar yün elbise giyer de ondan.. Yahut; kalblerini dünya sıkıntısından aldılar da ondan... Yahut, kalblerini Allahın Zatı'ndan gayri her sıfattan temiz ettiler de ondan... Bazıları diyorlar ki: - Onlar kıyamet günü yakınlık âleminin
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.