Her günün,her saatin,her dakikanın kendine özgü bir düşüncesi vardı.Genç ve zengin ruhum hayallerle doluydu...Şimdi ise tutsağım.Bedenim bir hücrede zincire vurulu,ruhum bir fikrin esiri.Korkunç,kanlı,merhametsiz bir fikir! Tek bir düşüncem,tek bir inancım,tek bir kesin gerçekliğim var:İDAM MAKHÛMUYUM!
Kadın sessizce titriyordu. “Seni çağırıyorlar, kabul ediyorum, her ne kadar anlamasam da. Fakat burada da sana seslenen bir çağrı duymuyor musun? Seni burada tutan bir şey yok mu?” Ferdinand sinirlendi: “Resimlerim mi? İşim mi? Hayır! Artık resim yapamam. Bunu bugün hissettim. Ben çoktandır bedenim burada; aklım, ruhum öbür tarafta yaşıyorum. Tüm dünya yerle bir olurken, insanın kendisi için çalışması bir suç. Günümüzde artık hiç kimse sadece kendisi için hissedemez, kendisi için yaşayamaz." Karısı ayağa kalktı ve döndü: “Yalnız kendin için yaşadığını bilmiyordum. Ben sanıyordum... sanıyordum ki, ben de senin dünyanın bir parçasıyım.”
Reklam
"Hapishanede bedenimiz dört duvarın arasına hapsedilmiş durumda ve görünüşte biz özgür değiliz. Çok acı bir şekilde anladım ki evde görünüşte bedenim özgürdü ama ruhum, aklım ve kalbim televizyonun içine gömülüp oradan bir daha çıkamamış. Kalbimdeki sevgiyi çocuklarıma veremedikten sonra ve aklımı kullanıp çocuklarımın eğimine katkıda bulunamadıktan sonra bedenim özgür kalmış ne yazar?"
Sayfa 227 - Yediveren YayınlarıKitabı okudu
Evet, bedenim özgür ama ruhum ve kalbim özgür değil. Geçmişin tutsaklığında, zincirlere esir durumda...
Her şekilde aşırıya kaçmayı sevdim, bedenim ve ruhum başkalarının tükettiği nadirleşmiş bir besinle tatmin olamıyormuş gibi. Herkesin tatmin olup durduğu yerde, ben daha ikinci soluğumu alıyordum.
Varlığından bile emin olmadığım bir yerin hasretini çekiyorum. Kalbimin dolu olduğu bedenim sevildi. Ve ruhum anladı
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.