Kitabın benim açımdan ilgi çekici iki noktası var.
Birincisi, Rus edebiyatındaki yeniliğin, gerçekçilik akımının kıvılcımının hatta gürül gürül alevlenmesinin romanı olduğunu her bölümde hissetmeniz, bu değişime tanıklık etmeniz. Gogol açıkca: Açılın geliyor, Rus edebiyatının klasiklerine yol açın, diyor.
Ikincisi de Gogol'un bu kitabı yazarken nasıl bir psikolojik durum içerisinde olduğunu öğrendiğiniz kısım. İş Bankası yayınında düşülmüş notu okuduktan sonra gerçekten hayret ettim. Acaba Gogol'un sağlığı yerinde yerinde olsaydı bu eseri nasıl kaleme alırdı diye düşünmeden edemedim. Diğer bir üzücü nokta eserin birçok sayfasının Gogol tarafından yakılmış olması.
Diğer tüm klasik eserler gibi bu kitap da bizlere, yaşamı, insanı ve tüm gerçekliğini göstermeye çalışmış. Fakat Rus milliyetçiliğini kitaba fazlaca yansıtmış olan Gogol bana, yeter ama dedirtmiştir. Yahudilere giydirdiği birkaç yere kadar, makul denilebilecek bir seviyedeydi.
Sonrası Spoiler - - -
Bence asıl ele alınan konu ise, insan kötülük yaptığı için direkt ona kötü diyebilmek mümkün müdür? Onun yaşadığı hayat, içinde bulunduğu şartlar değerlendirilmeden yaptığı nedeniyle yargılanması doğru mudur? Kitapta anlatılan tüm karakterlerin iyi ve kötü yanları vardır. Çiçikov'un kötü yanları ağır basmaktadır ama Çiçikov da normal bir hayat yaşamamıştır malesef. Bir tek Murazov adeta melek gibi bir karakterdir ama o da Gogol'un elçi tayin ettiği kişidir bence