Onlar düşmandı. Onlar Ermeni yanlısıydı. Bu bakımdan Osmanlı Padişahına "Kızıl Sultan" ya da "Büyük cani" diyebilirlerdi. Ama bu sıfatları aynen alıp kullanan bazı Türk aydınlarını ve okul kitaplarımıza geçirenleri, bu toprağın çocukları olarak bağışlayabilir miyiz? Ermeni teröristlere karşı Türkleri, Avrupa ve Rusya'nın istekleri karşısında millî toprakları korudu diye bir Osmanlı Padişahını suçlayabilir miyiz?
Sayfa 170
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Daha üniversite sıralarında, ilk hastam önüme geldiğinde ya ona zarar verirsem korkusu içinde yaşarken karşıma çıkan bir doktor endişelenme dedi. O da bu yollardan geçmişti, doktor olmadan önce Kızılhaç' a gönüllü olduğunda belki de zihninde benimkiler gibi fikirler dolanıyordu. " Bir yerden başlayalım" Bende Kızılay gönüllüsü oldum geçtiğimiz sene ve içimdeki endişeyi bir nebze ötelemis bulundum. Mihail Bulkakov tıp fakültesinden mezun olduğu yıllar Rusya' nin çok karışık olduğu yıllar aslında. Hayatında çok şey görüp geçirmiş ama ilk atandığı zaman ücra bir köyde ne yaşayacağını bilmeden yola çıkarken aklında iki soru " Ya ters doğum yapan bir kadın gelirse, ya frengi olan çıkarsa?" Ama anılarıni okuyunca gördüm ki başarılı bir öğrencinin, en çok çekindiği şeyler karşısına çıksa bile cesurca üstesinden gelebileceği. Sanıyorum ki herkesi etkileyen bölüm Morfin. Morfin bağımlısı olup , sonunda bundan kuruluşu olmadığını anlayan çaresiz bir doktor o da. Aslında Bulkagov' un fakülteden arkadaşı ama kimsesi yok. Yardım isteyecek, veya ona yardım edebilecek.... Bu hasta olma sürecini yazdığı notları ölürken arkadaşına teslim ediyor ve bu sayede okurla buluşmuş oluyor Morfin hikayesi. Çok etkileyiciydi. Hayatımıza değer katan kitaplardan biri....
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202325,1bin okunma
Reklam
"Hadi, gerektiği için ağaç kesiyorsun diyelim ... peki ormana neden zarar veriyorsun? Rusya'da ormanlar balta sesiyle inliyor. Milyarlarca ağaç yok ediliyor. Hayvanların, kuşların yuvaları boşalıyor, nehirler cılızlaşıyor, kuruyor, güzelim manzaralar bir daha geri gelmemek üzere kaybolup gidiyor. Bütün bunlar tembel insanların eğilip yakacaklarını topraktan sağlayacak kadar akıllarının olmamasından. Bu güzelliği sobasında yakması, yeni baştan yaratamayacağı bir şeyi yok etmesi için insanın düşünceden, mantıktan yoksun bir barbar olması gerekmez mi? .. Kendisine armağan edilenleri çoğaltması için insana akıl, yaratıcı güç verilmiştir, ne var ki, bugüne kadar o bir şey yaratmamış, yalnız­ca yakıp yıkmıştır. Ormanlar giderek azalıyor, nehirler kuruyor, yabani nesli tükeniyor, iklim bozuluyor."
Paşa, Ermeni Taşnaklarını, Suphi’nin Rusya'daki Türk esirlerinden kurduğu Kızıl Alayın yardımıyla yendi.
Umarım birden fazla Vera vardır Rusya da...
Vera adında bir kadına âşık oldu. O, âşık olduğu kadınla birlikte mutlu mesut yaşarken, benim gözyaşlarım dinmiyordu.
Kompartımanlarda insanlar ya uyuyorlar, ya gözleri açık hayatlarını, aşklarını düşünüyorlar, küçük planlar yapıyorlar, Kendilerini Paris Garı'nda kimin karşılayacağını merak ediyorlardı. Oysa burada, onlarla aynı trende ölüm de yolculuk ediyordu.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.