Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peki, bu vahiy olayının fenomenolojisini, "ilahi mesajın peygambere nasıl ulaştığını ilmi yönden açıklamak müm- kün müdür? Yukarıdaki bilgiler ışığında bu soruya nasıl bir cevap verilebilir? Vahiy esnasında peygamber çoğu zaman ar- kadaşlarıyla beraber bulunduğuna göre, vahiy bir ses ve gö- rüntü halinde arkadaşları tarafından idrak edilmediği hålde peygamber onu nasıl alıyor? M. Watt, bu konunun şuur-altı teorisiyle izah edilebilece- ğini söylemekte ve bu görüşü, gelenekleşmiş İslâmi görüşle şu şekilde birleştirmektedir: "Melek bu sözleri önce Hz. Mu- hammed'in şuuruna yerleştirdi; daha sonra onlar buradan şu- ur-üstüne çıktı. Ancak Watt'ın kendisinin de itiraf ettiği gibi şuur-altı konusundaki bilgiler henüz birtakım psikologların görüşleri olmaktan öte tam olarak aydınlatıcı seviyeye ulaş- mamıştır. Alt-şuur aslında zihnimizin çalışma tarzını anla- yabilmek için icat ettiğimiz bir hipotezden ibarettir. Bunun özelliği, duyularımızın çalıştığı hâllerde şuura aksetmeyen unsurları ihtiva etmesidir. Böylece rüya, ateşli hastalık, ilaçla uyuşma vs. hållerinde zihnimizi işgal eden alışılmadık şeyle- ri bu alt-suurun ortaya çıkması olarak kabul ediyoruz. Fakat alt-şuurun hakiki muhtevasının ne olduğunu bilmiyoruz.
“Sen hayalinde zannediyorsun ki bu âlem kendi başına buyruk, kendi kendine oluşmuş bir gerçek­liktir, Hak’tan yani mutlak ve tek gerçekten ayrı bir varlıktır. Bil ki, senin kendin de bir hayalsin. Akıl yolu ile idrak ettiğin her şey bir hayaldir. Tek gerçek ise Allah’ın kendisidir. Rüya, vehim ve hayal değersiz ya da yanlış şeyler değillerdir. Fakat birer remiz oluşa delalet etmektedirler.”
Reklam
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Beden olmadan ancak görebilirsiniz tüm gerçekleri
7 gün komada kaldı. Ölüme yakın deneyimini oldukça gerçekçi bir şekilde anlattı. Komadayken neokorteksinin ( düşünen beyin) çalışmadığını söyledi. Çalışan bir beyin yoksa bilinç de yoktur. Bedenin ötesinde bir hayat. Ruhun bedenden ayrılmasının bir tezahürü olsa gerek yaşadıkları. Yaşamın başladığı mekana geri döndü. Karanlık çamurlu bir yoldan ışığa çıktığını söyluyordu. Rahimden çıkan bir bebek misali. Duyular ortadan kalkmış, duyuların, bedenin, beynin sınırlandırıcılığının olmadığı bir deneyim. Duyular olmadığı için daha çabuk her şeyi algıladığını ve öğrendiğini söylüyor. Beyin beden ve duyular bizi sınırlandırarak, bu dünyadaki görevlerimizi yapmamızı sağlıyor. Eğer bu sınırlar olmasaydı bu dünyadaya gelme amacımızı gercekleştiremezdik. Dünyadan bağını kopardıkça Allah'a yaklaşırsın. Duyular bizi bu dünyaya bağlarken, beynin inşaa ettiği bir rüya içindeyiz. Ancak beden yokken, sinir hücreleri yokken, ruhen metafizik dünyada olduğumuz zaman her şeyi tam gerçekliği ile göreceğiz. Ruh bedenden daha geniş bir algıya sahip. Beyin duyulardan aldığı verilerle illüzyonist bir dünya oluşturur. Her şeyin çaba harcamadan idrak edildiği bir dünya. Gerçeği bedenle Göremeyiz. Bedenin, vücudun ötesinde bir deneyim. Ölmeden önce ölür, bu dünyada bedenin ruhtan ayrılmasını sağlar, bedene hizmet etmez, bedeni öldürürsek, o zaman tüm her şeyi, tüm gerçekliği ile göreceğiz.
Kanıt
KanıtEben Alexander · Klan Yayınları · 201452 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
bismillahirrahmanirrahim
İnceleme amacıyla bu satırlarımı okuyan kişi özrümü beyan ederek Adem Ergül'den bir aktarma ile sizi kovmadan yönlendiriyorum, “Boşa vakit öldürme, yarına kefilin yok...” Zira incelemeden ziyade kendimle yolculuğum sırasında heybemden dökülen kelimeler üzerine ortaya çıkmış homojen bir karışımı andıran bir yazı. Seninle incemelememi yapmadan
Nedamet Dergisi Vefa Sayısı
Nedamet Dergisi Vefa SayısıNedamet Dergisi · 202367 okunma
Haldun, Rüya
Ruya, insan nefsine mahsus olup her insan için geçerli olan bir hâldir insanlar, rüyalarında gördükleri şeylerin, uyanık olduğu zaman içinde de meydana geldiğini görünce, uyku halindeyken gayb bilgilerinin bazılarına vakıf olduğunu anlar. Zira nefs için uyku halinde gayb ile alakalı bilgileri edinme imkânı mevcuttur. Uyanıkken de bu bilgiler farklı yollardan edinilebilir. Çünkü uyku ve uyanıklık esnasında gaybı idrak eden nefs-i vahşıd olup, insanın yaratılışında var olan özelliği ve yeterliliği her daim bakidir.
Sayfa 158 - KapıKitabı okuyor
Reklam
Rüyada ya da değil (esâsında hangisi rüya hangisi değil) kişinin kendini görmesi; varoluşsal sancıları, öz-kişilik farkındalığını, varlık âlemini tanımlamayı, kendinden kendine seferi, bu vesile ile kendini bilmeyi temsîl eder. kendini bilme işi en mühim derttir. bu derde düçâr olan kendi ile meşgul olur, dertli ( "ne ağlayıp gezersin
140 syf.
·
Puan vermedi
Kalbe Doğru Tasavvufî Anlayış
Kalbe Doğru Tasavvufî Anlayış ❁ ❈ ❁ ❈ Tevhidin Allah’ın birlik ve tekliğine şehadet getirmek, insan varlığının bu yoldaki çeşitli ve derin duyularla erişip geliştirebileceği anlam dünyasıdır. Tevhid merkezine her türlü samimî, şefkatli yöneliş, kalbin titremesiyle başlar. İlk Müslüman nesillerinden dünya ve ahiret mutluluğu
Kalbin Dönüşümü
Kalbin DönüşümüLlewellyn Vaughan-Lee · İnsan Yayınları · 201712 okunma
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Namazı
"Nebiler Sultanı'nın güzel vasıflarını, hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem, yüzlerce kıyamet geçer de yine bitmez." Mevlâna Kuddise Sirrûh Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hiç günahı olmadığı halde, gündüzleri; devlet, millet ve din işlerini yürütüyor, geceleri mübarek ayakları şişinceye kadar namaz kılmakla
Kur'an-ı Kerim'in nazil olup, tamamlanmasıyla Allah'tan gelen müjde sağnağı bitip kapanmadı, sona erip tükenmedi. Bizzat mucize olan Kur'an-ı Kerim, korkutup kötülükten alıkoyuculuğu yanında kıyamete kadar sürecek bir muştu sağnağı, bir rahmet çağlayanıdır. Her çağ, onu yeni bir yorumla kendisine yaşama sevinci veren ilâhî bir aşı gibi idrak edecektir. İnsanlık onda yeni yeni anlamlar, yeni yeni ve sonsuzca ışık pencereleri keşfedecektir. O öyle tükenmez bir kaynaktır ki, her nesil, ondan yeni bir aşk bardağı dolduracak, umut iksirini içecektir. Ab-ı hayat kâsesini ona daldıracaktır her deha, her gönül, her şafak ve her rüya. Ve her deniz onunla dalgalanacak ve her yaprak onunla kımıldanacaktır.
Diriliş Yayınları
378 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.