Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Kitap kadına şiddet konusunu da ele alıyor. Okurken hatta şuan yorumlarken bile tüylerim diken diken oluyor. Hem fiziksel hemde psikolojik bir şiddet görüyor ve gerçekten yaşadığı şeyler hiç kolay değil. Tuna karakterinini Mavi Gece kitabında yan karakter olarak bu kitapta ise baş karakterlerden. Rüzgar 'a her zaman destek olması her zaman yanında olması harika. Bir kez daha Tunaya aşık oluyorduk. Mavi Gece kitabını da aşırı seviyorum ordaki karakterlerde vardı bu kitapta Yazarın anlatım diline aşık olduğum bir kitaptı. Sürükleyici ve sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim. Rüzgara Dokunmak kitabının 2. Kitabı Çıktı ve onuda alıp okumayı düşünüyorum Neler olucak aşırı merak ediyorum.
"İçinde rüzgar esen" bir şiir kitabı...
Gece olunca uykusuzluğumla bir şeyler olur bana, elimdeki kitaba küserim bazen, onu 'yüzüstü' koyar başka bir nefes ararım; bugün de fon müziği açmıştım sakince, kendimce şiir okuyordum ki gözüm şairin "Çağır Beni" şiirine ilişti, çağırdı gerçekten ve geldim, burdayım. Kitapların kendi enerjisi olur, bir şekilde onu arayanla yolu kesişir diye düşünürdüm hep, teyit ettim sanki Suyun Ayak Sesi ile.
Öyle iyi geldi ki...
"Bir zambağa 'siz' diyen" ince ruhlu, gönül gözünü kelimelerinde hissettiren bir şairmiş, tanıştık, memnun olduk, sanki birlikte 'çiçeklerin nabzını tuttuk' ...
Çok, çok güzel bir sokakta yürüyüş yapmış gibiyim.
Bir solukta okuyabileceğiniz, bitdiğinde artık soluksuz kaldığınızın farkına varacağınız bir kitap.
Okurken gökyüzünün eşsiz maviliğinde sizin de uçabildiğinizi göreceğiniz bir kitap.
Rüzgar, bulutlar, yüksek kayalar arkadaşınız olacak.
Bir oturuşta okusam bile her sayfada kanatlandım bir düşünceden diğerine. İnsan sınırlarından kurtulup gerçek özünü keşfedebilir. Sıkıntı, korku öfke, kin gibi kısıtlayıcı duygulardan içini temizleyerek, yine sevgiyle bulabiliriz kendimizi. İnsanların bana karşı küçümseyici, dışlayıcı tavırlarını görmezden gelerek, her insanın iyi tarafının olduğunu görüp ve bunu sevgiyle ortaya çıkarabilirim.
Ve en önemli notum:
GERÇEK DOSTLUK ZAMAN VE MEKAN TANIMAZ!
Hazır mısınız Jonathan ile uçmaya?
Huzur dolu okumalar...
İçeride ya da dışarıda,hepimiz ince ipler üstünde yürümeye çalışan cambazlarız sonuçta.Denge denen kaprisli manyağın bozulması hiç de zor değil,ufacık savrulaşlara bakıyor.Bir rüzgar eser,biri adını seslenir ya da minik bir kuşun sevgisini göstermek için omzuna konacağı tutuverir.Dengeyi kaybetmek bu kadar basittir.
Akıl hastanesinin ev,hastalarının ise misafir kabul edildiği bir yer..Ev ile dışarısının arasında nasıl ince bir cizgi var,okurken cok net hissedebiliyorsunuz. Hatta bazen sebepsizce misafir olunabildigini de. Okuduğum her kitabını coook sevdigim bir yazar,yine coook sevdim.Tavsiye ederim.
Ahmet Ümit'in kalemine aşina olanlar için biraz hayal kırıklığı oldu gibi... Üç öyküden oluşan kitapta, ilk iki öykü kolay tahmin edilebilir olmuş... Son öykü iyiydi ama... Kitabı az da olsa kurtaran öykü diyebilirim... Hakkaten ben de Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu? diye diye bitirdim kitabı... Yazardan hiç kitap okumamış olanlar için başlama kitabı olabilir ama benim gibi heyecanla yeni kitabının çıkmasını bekleyenler için yeterli olmadı maalesef... Neticede bir öykü kitabı... Romanlarına alıştığımızdan belki böyle rüzgar gibi geçti hissi verdi...
.
Yine de Başkomiser Nevzat'ı, Ali'yi, Zeynep'i, Evgenia'yı hatta Tatavla'yı özlediğimi farkettim... Ve artık bir de Azez'imiz var...
Kitap hakkında çok şey demek isterdim ama diyemiyorum. 430 sayfalık kocaman bi kitapta ne okudum biliyor musunuz? Kendini bilmez, ne istediğini bilmez, rüzgâr ne yönden eserse o yöne savrulan bir kadını okudum. Flaubert için lafım yok böyle bi kadını nasıl anlatması gerekiyorsa öyle anlatmış ama tek kelimeyle yıldım. Her gördüğüne aşık oluyor, her fırsatta eşini aldatıyor arkasından iş çeviriyor, kızıyla ilgilenmiyor vs vs. Sonuyla ilgili konuşmayacağım ama onda bile Emma'nın bencilliği beni benden aldı. Bu çok yorucu kitapla ilgili fazla bile yazmış olabilirim, kesinlikle keyif almadım.
