#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Allah’ım! Ömrün en sıkıntılı günlerine kadar yaşamaktan sana sığınırım. Dünya fitnesinden sana sığınırım.” (Buhârî, Deavât, 36) Kim Allah için hacceder, çirkin söz ve günahlardan sakınırsa, annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınmış olarak döner. (Buhârî, Hac, 4) Diyanet Takvimi Arka Yüz: İNSANI EĞİTEN BİR MEKTEP: HAC İBADETİ İslam dininin temel esaslarından olan ibadetlerin insanın ruhsal gelişiminde önemli bir yeri vardır. İnsanın ihtiyacına göre ve kendi iyiliği için yapılması emredilen ibadetlerden biri de hac ibadetidir. Hac, hem mali hem de bedeni ibadetlerdendir. Pek çok anlamı içinde barındırır. Niyet ile başlayan hac yolculuğu bir değişim ve dönüşüm kararıdır aynı zamanda. İnsanın Rabbi ile olan akdini yenilemesi, tövbe ve istiğfar ile tekrar günahlara dönmeme kararlılığını ortaya koymasıdır. Eş ve dost ile yapılan helalleşme, geçici dün- ya hayatının ölüm hakikati ile yaşanması gerektiğini öğretir insana. Mikât yerine ulaşmak sûrun üfürülmesi ile başlayacak olan ahiret hayatının bir provasıdır. Hac ulvi bir gayeye, yüksek bir hedefe hazırlayan ve bunu ger- çekleştiren bir mekteptir. Müslümanlara yanlarına aldıkları takva azığı ile (Bakara, 2/197) sabır, sevgi, saygı, kardeşlik, vefa, hoşgörü, cömertlik, fedakârlık gibi ahlaki güzellikleri kazanma ve yaşama imkânı sunar. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Yıllarca gül diye koklarsın taşı Akşamı yaşarsın sabaha karşı Sabır sarı yaprak,umut gözyaşı Döker amma neden sonra anlarsın
Reklam
Bütün zamanların en güçlüsü şu ikisidir; Zaman ve sabır.
Kargo
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun. Şuraya bir cümle koydum. Bırak acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun. Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun. Buraya tabiatı koydum. Ağaçları, suyu, ovayı, dağı. Onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada onlarla konuşursun. Buraya küçük mutlu güneşler koydum. Günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın. Buraya bir inanç, bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse, sen o'sun. Buraya yolun yokuşunu koydum. Bildiğim için yokuşu. Zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun. Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor, ama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun. Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, bırak patronlar seni kovsun. Burada bir tutam sabır var. Kendiminkinden kopardım bir parça, (bende çok boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun. Burada güzel çaylar var. Bu aralar senin için çok önemli. Bitki çayları, kış çayları, şuruplar, kompostolar. Demlersin, maksat midene dostluk olsun. Şuraya Youtube'dan müzikler, Bach dinle filan, koydum. Ama müzik konusunda sen benden daha iyisin, koklayıp buluyorsun. Buraya bir silkintiotu koydum. Kırk dert bir arada canına yandığım, kırkına birden deva olsun.
Bu sabır çatiayacak bilirsin Sel olup taşacak çekilen acılar Bir gün Ya yeniden başlayacak o yağmur Ya da dinecek bütün sancılar
Felakete uğramış bir zavallının ağladığını görünce, ona susmasını öğütleyip sabır dileriz, ama aynı ağırlıkta bir acı bizim üstümüze çökse, onun kadar, belki de daha fazla, dizimizi döveriz.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, pdfKitabı yarım bıraktı
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.