O kadar gereksiz, o kadar amatör, o kadar faydasız ki. Okumak tamamen vakit kaybı. Kitaptan alacağınız hiçbir şey yok. Kitabın adıyla da ilgisini kuramadım ayrıca. Tek cümleyle özetleme gerekirse ; Saçmalardan seçmeler. derdim
13 yıl önce aldığım bu kitabı şimdi okudum. ne akla hizmet aldım ki diyorum şimdi :)
o dönem okusam muhtemelen yarım bırakırdım şimdi en azından yazara haksızlık etmeyim diyerek sakalın arasında beyaz kıl ararcasına cımbızla çektiğim bi kaç cümlenin haricinde bişey vermedi bana maalesef.. felsefecilere kıl olduğumu farkettim tabiri caizse :) Avrupai Müslüman felsefeciler resmen saçmalıyorlar,beceremiyorlar bu işi, arada derede kalmış sözcük parçalayan zavallılara dönüşüyorlar sanki :) düşün düşün ve sonuç birsürü laf kalabalığı saçmalardan seçmeler.. gibi.. ufak ufak hikayelerin daha doğrusu yazarın o andaki yaşadığı bi olaya bağlı kendi çapındaki düşünce metaforlarından ibaret yazılar.. Şeytan ne vaad etmiş diye merak eden varsa el-cevap= HİÇ BİRŞEY :))
yazar gah sanatı şeytana benzetmiş, gah Azrail ile iblisi konuşturmuş, gah fausta özenip bende bilgi karşılığında gençliğimi verdim şeytana demiş, gah kendini yaratıcı yerine koyup yazdığı hikayelerdeki kadın kahramanlarla söyleşmiş falan filan.. kadınlar da hep çok güzel ne hikmetse :) erkeklerin bu güzel kadın takıntısını hiiç anlayamadım zaten.. tanrılaştırma eğiliminin tezahürü mü bilmem artık..
VELHASIL 5 verip en azından büte kalmasın dedim.. bir de uzun bi müddet mısırlı hele de felsefeci yazar okumam heralde :)
Murat MENTEŞ..MENTEŞ.. MENTEŞ.. ne çok telaffuz ettim.. yeni kitap yazsa da okusak :)
Bir aralar rüyalara çok sardığım dönemlerde 'rüya' adının geçmesi bile yeterli olan kitaplar alıyor okuyordum :) o döneme rastlayan bu kitabı almamda hem bu rüya konusu hem de biraz da Murat Menteş etkisi oldu aslında.. Murat Menteş in kankisi olan Alper Canıgüz
Son derece berbat bir kitaptı. Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitap yazmak için yazılmış. Çok saçma anlamsız cümleler ve paragraflar mevcut. Tek beğendiğim kısım en sonda anlatılan hikayeydi. Yazarın zihniyeti mükemmel derecede bozuk. Bir yandan Allah'a dayan, Allah var gam yok mesajları verirken bir yandan kederli adam içki içer, ne zaman üzülürsen kendini içkiye vur mesajları verilmiş. Her telden çalmış yani anlayacağınız... Kitabı hiç bir şekilde tavsiye etmiyorum insana hiç bir şey katmayan boş bir kitap.
Çok bilinmeyenli bir denklemin içindeyim.
Ben de o bilinmeyenlerden biriyim.
Bilinmeyenler bir benim, bir de benim dertlerim.
Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğim.
Her şey geldi üst üste
Ben sıkıştım köşeye
Bir haziran günü
Kitabı aldım elime
Hani bitirecektim
En kısa vakitte
Bitiremedim
Kaldı öyle
Bu işler neden böyle?
Sıcak mı vurdu beni?
Bu tembellik neyin nesi?
Medine T.
Nurettin Topçu şüphesiz ki çok büyük bir değer. Hem yaşantısı itibari hem de olayları ele alırken ki kendine has fikirleriyle etrafa bir hayli ışık saçıyor.Kendi ışığını ise Mevlana, Yunus Emre ve Tasavvuftan aldığını müşahede edebiliyoruz yazdıkları itibariyle.
Ancak fikirlerinin çoğuna katılmıyorum. Dünya görüşü gerçekten mükemmelimsi bir yaşam
Gerçekten bomboş bir kitaptı. Simon’ın sonunu merak ettiğim için okudum. 3 kitap boyunca inanç, bağışlanma ve sözde günah anlatılıyor. Dili en hafif ifadeyle yavan. Gabriel karakterinin ilk kitapta anlatılan hali ile sonradan dönüştüğü hal arasındaki geçiş ışık hızında ve nedensiz. Saçmalardan seçmeler bir kitaplar dizisi. En mide bulandırıcı olanda kitap boyunca kadınlara kötü davranan erkeklerin bir şekilde masum bir kadına aşık olup iyilik melegine dönüşmesi. Yani yazar diyorki iyi bir hristiyan olup bacaklarını kapalı tutarsan zengin bir adamın bakımını kazana bilirsin. Aferin sana.