Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dostlarım ve yoldaşlarım, dini kurumuş olduğu halde inançlara boğulmuş olan millete yazık! Yazık o millete ki, dokumadığı şeyi giyer, ekip biçmediğini yer, hasat etmediği tohumun ekmeğiyle beslenir, kendi cenderesinden çekmediği bir şaraptan içer. Yazık o millete ki, zorbayı bir kahraman gibi alkışlar ve gösterişli fatihi hayırsever sanır. Yazık o millete ki, rüyasında küçümsediği tutkuya uyanıkken boyun eğer. Yazık o millete ki, sesini sadece cenaze törenlerinde yükseltir, sadece yıkıntılar arasında kibirlenir ve sade­ ce boynu kılıçla kütük arasındayken başkaldırır. Yazık o millete ki, Devlet adamı bir tilki, filozofu bir hokkabaz, sanatı yamama ve taklit sanatıdır. Yazık o millete ki, yeni hükümdarını borazan sesleriyle karşılar ve bir sonraki hükümdarını da borazanlarla karşılamak için, onu yuhalayarak uğurlar. Güçlü adamları henüz beşikteyken, bilgeleri yıllarca susturulan o millete yazık! Ve her parçası kendini bir millet sanan, o bölünmüş millete yazık!
Reklam
Masallardaki "sonsuza kadar mutlu yaşamışlar" deyimi, tüketim toplumu bireyi için geçerli bir son olmayacaktır.
Yaşasın modern ve özgür bireyler!
Modern olmak, tarihsel gelenek ve dışsal otoriteler karşısında, kendi inanışlarını ve hayatını düzenleme hakkı talep etmek demektir.
Hiyerarşinin ardından Maslow,
Eğer yapabileceğinizden daha azını yapmayı planlıyorsanız, hayatınızın sonuna kadar mutsuz olacağınız konusunda sizi uyarmak isterim.
Sayfa 259Kitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
İnsanın hayatının bir dönüm noktası, bundan sonraki hayatının gidişatını bir nevi tayin edeceği, belirleyeceği bir karardır evlilik. Ve tabii ki de bu yönüyle evlilik hem dinî hem de kültürel manada önemli bir müessesedir. Yazarımızla bu kitapla tanıştım ve tarzı, yazısını fevkalade beğendim. İsminden de anlaşılacağı üzere, yazar bu eserinde evliliği, evlilik öncesi ilişkiyi anlatıyor; okurunu bu meyanda her yönüyle aydınlatıyor. Evlenmeden önce insanın önce kendisini tanımasını, sonra karşısındakini tanımasını ve her birerlerinin bulunduğu sosyal ortamı, kültürü ve nasıl bir ortamda yetiştiğini, huy ve özelliklerini tanıması gerekir. Yazar bunlara ayrı ayrı başlıklar ve bölümler içerisinde, okuyucunun rahatlıkla anlayabileceği sade, akıcı bir üslupla bu eseri kaleme almış. Bu kitabın diğer kitaplardan ayırıcı bir özelliği de şudur: Yazar okuyucunun daha rahatlıkla anlayabilmesi, akıcılık ve merak uyandırma açısından kitabında tanışma, evlilik öncesi ce sonrası ilişkilerini mektup yoluyla aktaran okuyucuların ifadelerine yer vermiş. Mektupların yer yer aralarına girip durumu irdeliyor ve canlı örnekler üzerinde okuyucunun gözünde bu durumları canlandırıyor. Bu kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Eminim okuduktan sonra evlenmede, eş seçimine karşı tavrınızda müsbet manada değişimler yaşanacak ve bunlara bakışınız derinleşecektir. İyi okumalar.
Evlenmeden Önce
Evlenmeden ÖnceDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20218,3bin okunma
Reklam
Dağları yerinden oynatan tabiat kuvvetleri sükûnet bulduğundan beri, hiçbir kuvvet dünyamızın yüzünü endüstri çağının tekniği kadar kuvvetle şekillendirememiştir.
Sade(ce) bir an’..
İnsanın kafasını karıştıran, yüreğini ağzına getiren, içini kaygılara salan hiçbir şeyin kal­madığı bir geçitteydik.. Geride kalan unutul­muştu sanki; ötede bekleyenin sesi henüz gel­miyordu..
Sayfa 93 - Remzi Kitabevi-pdfKitabı okudu
...aşk denizine öyle girmişti ki çıkması mümkün değil sade(ce) aşkın derin sularını görüyordu.
Sade(ce) şiir
❥︎ Bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı, Bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı. Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de, Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende. 🌿 ||•
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Reklam
Ailemde iki kuşak arasında yaşadığımız en önemli fark, dedemin "rutin" hayatından çıkardığı hayat hikâyesine karşılık benim hızlı değişime ayak uydurmaya çalışırken "hayat hikâyemi kaybettiğimi" hissetmemdi.
Sayfa 84 - Meltem Doğan KuruyazıcıKitabı okudu
Thucydides:
Mutluluğun sırrı özgürlüktür ve özgürlüğün sırrı da cesarettir.
Sayfa 259Kitabı okudu
Yavaşlık*
Olaylar çok hızlı geliştiği zaman kimse ne olduğunu tam olarak anlayamaz, hatta kimse kendisi de dahil olmak üzere hiçbir şey hakkında emin olamaz.
Sayfa 231Kitabı okudu
Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sade- ce A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbir- leri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
leennr
leennr
400 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.