Tipik bir Ana Huang kitabı.Ben diğer kitaplarını sevdiğim gibi bu kitabını da sevdim.Yazar benzer hikayeler ve benzer karakterler tercih ediyor ama ben şahsen umursamıyorum çünkü bu tarz kitapların aşığıyım.Dilini ve akıcılığını seviyorum.
Bu kitaptaki tek fark olarak smut içeriğinin daha az olması ve yazarın diğer kitaplarındaki gibi kadınları çok şükür aşağılamaması oldu.(cinsel anlamda yoksa kızımız biraz saftirik)
Dante ve Vivian enteresan bir ikiliydi.Karakterleri çok farklı ama uyumları güzeldi.Kızın pasifliği ve kişiliği beni birkaç yerde delirtti ama gene de severek okudum.
Günün sonunda klişe kitapları seviyor ve kafa dağıtmalık birşeyler arıyorsanız tam size göre ama lütfen çok çok beklenti içine girmeyin.Sonra puanlar yerlerde geziyor.Bizim gibi yürü sevenlere acaba mı dedirtiyor. Uyarımı yapayayım.Hikaye mükemmel mi? değil…Saçma yerler var mı? Varrr… ben 7-8 arasında gidip geldim ama yazarı sevdiğim için 8 veriyorum.
İyi okumalar
İlk 250 sayfa su gibi akıp gitti. Ciddiyim, böyle devam ederse en kötü 9 puan veririm demiştim. Hatta 10 bile alabilirdi. 250'lerden sonra ise bir anda tamamen smut'a döndü. Resmen haldır huldur sevişmeye başladılar. Hadi ona da tamam ama 340 gibi ciddi anlamda sinirlenmeye başlayacaksınız. Zira buralarda benim puanım 6'ya düştü.
Nefret ediyorum. Yazım hatalarımın olmamasına böylesine dikkat ederken daha mesajı gönderdiğim ilk anda o hatalardan birini yapmış olduğumu görmek beni mahvediyor. M yerine n yazıyorum bazen, bazen ş yerine ç, bazen de e yerine ü. En nefret ettiğim karışıklık ise ö ve p arasında oluyor. Lanet olsun. Görmek kelimesini çok kullanırım ve yazdıklarıma
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Red Kit, çocukluğumun kahramanıydı. Pazar günlerini iple çekerdim. Daltonlar, köpeği Rintintin, atı Düldül Cowboy filmlerinden hemen sonra biz çocuklar ile büyüklerin dünyasını birleştirirdi. Daha sonra hayatımıza Asteriks girdi. Hal böyle olunca yazar Goscinny’nin en büyük yapıtı olarak nitelendirilen Pıtırcık serisi de ben de merak uyandırdı.
Pıtırcık serisi 8 kitaplık bir seri. Bu kitap serinin 7. Kitabı; bizdeki adı Pıtırcık, orjinal adı Le petit Nicolas. Hikayelerdeki diğer isimler de Pıtırcık ile uyumlu; Gümüş, Dalgacı, Toraman, Dırdır, Sırım, Lüplüp, Karagöz Pıtırcığın arkadaşları. Zeki, afacan çocuklar maceradan maceraya atılıyor. Bazen anne-baba arası hatta yetişkinler arası çekişmelerde çocuk gözü ile betimleniyor. Bu kitapta 12 kısa öykü var. Biraz Saftirik tadında. Dönemin çocuk edebiyatı özelliklerini taşıyor. Şu anki kuşağa farklı gelecek unsurlar da kitapta mevcut. Kişisel görüşüm günümüz teknoloji çocuklarından ziyade kendi çocukluğunu özlemle anımsayan biz yetişkinleri daha çok etkiler. Çocuk bakış açısını hatırlatması açısından öğretmenler de okuyabilir. Dil akıcı, kısa-net cümlelerle 10-12 sayfalık öyküler Fransız çizer
Sempe tarafından resimlendirilmiş. Nostalji seven okurlara özellikle öneririm. Keyifli okumalar :)
(İnceleme ve özet) Bu da Saftirik kitabının devamı. Bu kez Grace 7. sınıfa başlıyor. Bu kitapta karakterimiz bir çizgi roman yazmaya başlıyor. Aynı zamanda çeşitli maceralar hayatında devam ediyor, ailesi ile de hâlâ uğraşmaya devam ediyor. Bu da önceki kitap gibi eğlenceli bir dille yazılmış. Aynı zamanda güzel mesajlar da veriyor.