Uzun yıllardır kitaplığımda yer alan yoğun dram içerdiğini bildiğim için okumayı geciktirmiş olmaktan pişmanlık duyduğum bir kitap.
“Aç insanların gözlerinde giderek büyüyen bir gazap oluşuyor. Ruhlarında yumru yumru GAZAP ÜZÜMLERİ oluşuyor, büyüyor, ağırlaşıyor, bağbozumuna hazırlanıyor.” (s.428)
Tarımda sanayileşme ile topraklarını kaybeden insanların büyük umutlarla çıktıkları göç yolculukları, hayal kırıklıkları, işsizlik, açlık ile mücadeleleri inanılmaz bir gerçeklik ile anlatılıyor ve kitabı okumuyor adeta yaşıyorsunuz.
Tek istedikleri çalışarak yaşamlarını sürdürmek olan bu insanlar, devlet yetkililerinin, işverenlerin ve bölge halkının adaletsiz tutumlarına karşı birbirleri ile dayanışma ve yardımlaşma içinde olarak okuyucuya adeta yaşam dersi veriyor.
“Her zaman, her gün, hep aynı şeyi öğreniyorum. Başın dertteyse, canın yanmışsa, bir şeye ihtiyacın varsa… Fakir insanlara git. Sana ancak onlar yardım eder. “( s. 461)