"Satranç her şeyden önce bir mücadeledir"
Emanuel LASKER
KALE
Bir taşra rahibinin on iki yaşında babasının ölümüyle çaresiz kalan Mirko Czentovic’i yanına alması ile başlıyor hikayemiz. Stefan Zweig bütün romanlarında olduğu gibi Satranç’ta da ustaca bir biyografik anlatım gerçekleştirerek, Mirko’yu odanın duvarında oynayan bir
"Satranç her şeyden önce bir mücadeledir"
Emanuel LASKER
KALE
Bir taşra rahibinin on iki yaşında babasının ölümüyle çaresiz kalan Mirko Czentovic’i yanına alması ile başlıyor hikayemiz. Stefan Zweig bütün romanlarında olduğu gibi Satranç’ta da ustaca bir biyografik anlatım gerçekleştirerek, Mirko’yu odanın duvarında oynayan bir
Satrançta şahın güvenliği çok önemli, şah oyunun can damarı çünkü. Öteki bütün taşların değeri piyon cinsinden ölçülebiliyor: At ve fil üçer piyon, kale beş piyon (iki at ya da iki filden biraz az), vezir ise dokuz piyona eşdeğer (iki kaleden biraz fazla). Tüm bu taşlara oranla savunma ve saldırı gücü neredeyse sıfır olan o hantal ve zavallı şah, yine de hepsinden değerli ama, çünkü o olmadığı zaman öteki taşlar anlamlarını yitiriyorlar. Şah bir arı kraliçesi: Korumak, rahat etmesini sağlamak, tüm gereksinimlerini karşılamak için bütün taşların çevresinde pervane oldukları ve gerekirse uğrunda can verdikleri müstebit bir firavun
Hayat kimine göre şakaya gelmez,kimi de bir oyun olarak görür hayatı.İsmet Özel der ki;benim elbet bir bildiğim var;”Hayat saçma sapandır” Oscar Wilde ise “hayat bir sahnedir,roller kötü dağıtılmış” diyerek özetler.Profesör john Nash ise barda bir kadını tavlamaya çalışırken mevcut durumu bir oyun olarak görür ve herkesin güzel kadına yöneldiğini
Piyon ,Vezir ve Sah ...Keyif alarak ve severek okuduğum bir distopik üçlemeydi...Bu seride her şey var ....Hızlı bir tempo ve ince ince gerilim Sah da duygusallık ve strateji ön plandaydı...Ve karakterler ,tabi ki favorim Knox ...Diyeceğim o ki distopya severlere kesinlikle tavsiyedir...
ŞahAimee Carter · Ephesus Yayınları · 20172,362 okunma