Biraz uzun ama okursunuz herhalde
Birisi aşık, hem pir, hem aşık. Güzel türküler söyler. Alevi, Kızılbaş, asi. Şahın adamı, Şah Alinin, hani Düldül atının sahibi Hazreti Ali var ya, onun adamı. Bu yüzden de padişaha düşman, ona asi.
Bir sabah yanında çalışan Hıdırı çağırır, ben bu gece bir düş gördüm Hıdır, der. Düşümde İstanbula gidiyormuşsun, orada Vali olup Sivasa geliyor,
Söylediniz her şeyi işiten ve yaptığınız her şeyi bilen Yüce Yaratıcı’nın hakkı, kendisine itaatsizlikten sakınılması ve O’na karşı yanlış yapmaktan korkulmasıdır.
Sayfa 101
Takva
Korunmak, sakınmak ve korkmak gibi anlamlarlara gelen takva bütün iyilikleri içerisinde bulundurmaktadır. Kişinin bu dünyada sahip olabileceğim en değerli şey takvasıdır.
Sayfa 100
S.Kutup Fi Zilal’den Alıntı
Hucurat suresinin maksadı sarsılmaz bir inanca sahip birbirine saygılı ve dünyaya örnek olacak “erdemli insanlar topluluğu”nu oluşturmaktır. Surenin bütün ayetlerinde bu hedefe giden yolda ki işaret taşlarıdır.
Sayfa 73
Hucurat Suresi 12. Ayet Tefsirinden
“... Birbirinizin gıybetini yapmayın sizden biri ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bakın tiksindiniz bile!...”
Gıybet eden kimse’ ölü kardeşinin etini yiyen bir “yamyama” benzetilmiştir. Buna göre gıybet, bir tür ahlaki yamyamlıktır.
Sayfa 72
Hucurat Suresinde anlatılan ahlaki ilişkiler
İşte bu ahlak ilişkileri beş kısımdır:
1. Mü’min kulun bizzat Rabbi’ne karşı ahlaki sorumluluğu,
2. Müminlerin önder ve rehber olan Peygamberlerine karşı ahlaki sorumlulukları,
3. Müminlerin fasıklara karşı ahlaki sorumlulukları,
4. Müminlerin yanlarında bulunan mümin kardeşlerine karşı ahlaki sorumlulukları,
5. Müminlerin yanlarında bulunmayan kişilere karşı ahlaki sorumlulukları.
Hucurat Suresi Hakkında
Fahreddin er-Razi bu surede tam beş kez tekrarlanan “Ey iman edenler!” hitabıyla, her hitabın devamında gelen buyruklar arasındaki ilişkiye dikkat çekmekte ve şöyle demektedir:Bu surede, Mü’minleri ahlakın en güzeline yönlendirme vardır. Bu ahlak ilişkileri de ya bizzat Allah (cc) ile veya Hz. Peygamber(as) ile ya da bunların dışında bulunan diğer insanlar ile olan hususlardadır.
Sayfa 69
Seyyid Kutup her sureye yazdığı giriş bölümünde surenin “Mihver”inden bahseder.Çünkü onun düşüncesinde her sure temel bir düşünce etrafında (Mihver) dönmekte, dolayısıyla surenin bu mihver (ana konu) çerçevesinde anlaşılması gerekmektedir.
Sayfa 36 - Marmara Üniversitesi ilahiyat fakültesi vakfı yayınları
Kur’an-ı Kerim Allah kelamıdır. Arş’tan arza uzatılmış sağlam bir ip; tutunan hiçbir eli asla boşta bırakmayan kopmaz bir kulptur.
Nasıl ki altını toz topraktan ve diğer madenlerden ayırıp saflaştırmak için ateşin içine sokmak gerekiyorsa, aynı şekilde kalbi de saflaştırmak ve takvanın yerleşebileceği uygun bir ortam haline getirmek için sınamak gerekmektedir.
Sayfa 121
Pir Sultan Abdal
Birisi aşık, hem pir, hem aşık. Güzel türküler söyler. Alevi, Kızılbaş, asi. Şahın adamı, Şah Alinin, hani Düldül atının sahibi Hazreti Ali var ya, onun adamı. Bu yüzden de padişaha düşman, ona asi.
Bir sabah yanında çalışan Hıdırı çağırır, ben bu gece bir düş gördüm Hıdır, der. Düşümde İstanbula gidiyormuşsun, orada Vali olup Sivasa geliyor, beni
Pir Sultan Abdal ve Kanlı Sivas
"Birisi aşık, hem pir, hem aşık. Güzel türküler söyler. Alevi, Kızılbaş, asi. Şahın adamı, Şah Alinin, hani Düldül atının sahibi Hazreti Ali var ya, onun adamı. Bu yüzden de padişaha düşman, ona asi.
Bir sabah yanında çalışan Hıdırı çağırır, ben bu gece bir düş gördüm Hıdır, der. Düşümde İstanbula gidiyormuşsun, orada Vali olup Sivasa
Sayfa 588 - Ferhat HocaKitabı okudu
“Her rüzgârda otlar gibi eğilip bükülürsen,
Dağ bile olsan bir ota değmezsin.”
MEVLANA
Tanrı ördeğe de ihtiyaç olduğunu düşünmüş ve ördekleri ördek olsunlar diye ördek gibi yaratmıştır. Ama ördeklerin yeryüzü serüvenlerinde başlarına gelmedik kalmamıştır. Bunun sebepleri de yine ördekgillerin bizzat kendileridir, tabiatlarıdır.
Ördek
"Gene döneceksin senin de mayanda onların mayasında olandan var. Köroğlunun, Pir Sultan Abdalın,Sakarya Şeyhinin..."
Birisi aşık, hem pir, hem aşık. Güzel türküler söyler. Alevi, Kızılbaş, asi. Şahın adamı, Şah Alinin, hani Düldül atının sahibi Hazreti Ali var ya, onun adamı. Bu
yüzdende padişaha düşman, ona asi.
Bir sabah
Sayfa 600 - Görsel YayınlarKitabı okudu