Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şakir Zümre
Adalet Ağaoğlu'nun ölmeye yatmak kitabında birçok kez rastladığım Şakir Zümre marka soba. Bu kadar sık okuyunca insanın aklına ismiyle soyismi bu şekilde marka olan bir adamın kim olduğuna dair sorular geliyor. Peki kimdir Şakir Zümre? Cumhuriyet döneminin ilk sanayicisi, İstiklal Savaşı'nın ilk Türk özel "uçak bombası"
M. Kemal Sofya'daki ilk günlerinde operaya gitmişti. Kendisine refakat eden Sobranye (Bulgar Millet Meclisi) üyesi Şakir Zümre Bey'e o günkü temsilen sonra "Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım" demiş. Opera bir tertip ve disiplin işidir.
Reklam
"Mühimmatını kendisi yapmayan milletler payidar olamaz..." Başbuğ Atatürk (Şakir Zümre ve fabrikasında üretilen tayyare bombaları... Fabrikanın kuruluş tarihine dikkat! (1925)
Sofya'daki ilk günlerinde operaya gitmişti.Balkanlar'da Sofya, Bükreş operasıyla birlikte en ünlü olanıdır. Kendisine refakat eden Sobranye üyesi Şakir Zümre Bey'e o günkü temsilden sonra ''Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım''demiş. Opera bir tertip ve disiplin işidir.
Sayfa 99 - Kronik kitapKitabı okudu
1-Ankara Fişek Fabrikası (1924) 2-Gölcük Tersanesi (1924) 3- Şakir Zümre Fabrikası (1925) 4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925) 5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926) 6-Uşak Şeker Fabrikası(1926) 7-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926) 8-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927) 9-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927) 10-Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası
Atatürk'ün açtığı fabrikalar: 1-Ankara fişek fabrikası (1924) 2-Gölcük tersanesi (1924) 3- Şakir zümre fabrikası (1925) 4-Eskişehir hava tamirhanesi (1925) 5-alpullu şeker fabrikası (1926) 6-uşak şeker fabrikası(1926) 7-Kırıkkale mühimmat fabrikası (1926) 8-Bünyan dokuma fabrikası (1927) 9-Eskişehir kiremit fabrikası
Reklam
Atatürk , Sanat, Yenilenme kıvılcımları
Sofya da ki ilk günlerinde operaya gitmişti. Balkanlarda Sofya, Bükreş operasıyla birlikte en ünlü olanıdır. Kendisine refakat eden Sobranye (Bulgar Millet Meclisi) üyesi Şakir Zümre Bey’e o günkü temsilden sonra “Adamların 'Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım” demiş. Opera bir tertip ve disiplin işidir. Wagner’in tabiriyle bir “gesamtkunstwerk” yani bütün sanatların ortaklığıdır. İran Şahı Türkiye’ye geldiğinde Reis-i Cumhur Atatürk’ün “Özsoy” operasını temsil ettirmesinde bu olayın payı aranmalıdır. Daha Selanik’te iken Bulgar Türkolog Ivan Manalov’la Latin harflerinin uygulanması sorununu tartışmıştı. Bulgaristan’dan İstanbul’a Madam Corinne’e yazdığı bazı mektuplarda, Latin harflerini kullandığı biliniyor.
Atatürk neden operayı benimsiyordu
Atatürk sofyada izlediği temsilden sonra kendisine refakat eden şakır zümre beye adamların balkan savaşını niye kazandıklarını şimdi anladım diyecekti. Neden böyle demiştir? Çünkü opera bir tertip ve disiplin işidir kendisi de bunu idrak etmiştir. Opera bir organizasyondur. Özsoy operası. Musiki de işin bir yönüydü. 19 Haziran 1934 te iki milletin operaya girişini halkevinde mı munir hayrinin egeli libertosundan çıkan adnan saygunun bestelediği tek perdelik bir temsille ortaya çıktı. Şah ile Atatürkün ortak amacı ülkelerini batililastirmakti. Özsoy operası her anlamda bir başlangıç noktasıydı. Cumhuriyet operayla batı musikisiyle tanismasinda önemli safhadır.
Sayfa 203Kitabı okudu
Opera, savaş kazandıracak kadar tertip ve disiplin sağlayabilirmiş meğer...
Öyle ki Mustafa Kemal, izlediği temsilden sonra, kendisine refakat eden Sobranye (Bulgar Millet Meclisi) üyesi Şakir Zümre Bey'e, "Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım." diyecekti. Neden böyle demiştir? Çünkü opera bir tertip ve disiplin işidir. Kendisi de bunu idrak etmişti.
Kronik Kitap
. Kurtuluş Savaşı kazanılmıştır, Cumhuriyet ilan edilir ve tarihler 1925'e geldiğinde Mustafa Kemal, Bulgaristan'daki arkadaşı Şakir Bey'i Türkiye'ye davet eder ve "Gel burada silah fabrikası kur" der... Kabul eder Şakir Bey ve atlar Türkiye'ye gelir... Kendisine Haliç'in kıyısında bir yer gösterilir... Neresi orası biliyor
Reklam
Altan Deliorman Mustafa Kemal Balkanlarda kitabında aktarır: Şakir Zümre ile Sofya’da bir lokantada otururlarken, köylü kılıklı ama zengince biri geliyor. Garsonlar onu kovuyor ve hizmet etmiyorlar. O kişi de itiraz ediyor ve “Bulgaristan’ı ben besliyorum, bu pasta benden geliyor, paranızı da veriyorum,” diyor. Mustafa Kemal buna şahit oluyor ve etkileniyor. Başka bir vaka: Bir gün Şakir Zümre ile operaya gidiyorlar ve Mustafa Kemal “Şakir, kim ne derse desin, Balkan Harbi’nde mağlûp olmamızın sebebini şimdi daha iyi anlıyorum. Ben bu adamları çoban diye bilirdim. Hâlbuki baksana operaları bile var. Operada oynayacak sahne sanatkârları, müzisyenleri, dekoratörleri hepsi yetişmiş. Opera binası dahi yapmışlar,” diyor. Demek ki bağdaştırıcı bir bakış açısı var.
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.