Raif Efendi, tekrar dudaklarını kımıldattı. Duyulur duyulmaz bir sesle:
"Seninle hiç şöyle uzun boylu konuşmadık evladım... Yazık!" dedi ve gözlerini kapadı.
Artık birbirimize veda etmiş bulunuyorduk...
"Bana Harry Potter' ı verin," dedi Voldemort' un sesi, "kimseye zarar gelmemesi. Bana Harry Potter' ı verin, okula dokunmayayım. Bana Harry Potter' ı verin ödüllendirilin."
Dışarı çıktığım zaman ortalık adamakıllı kararmış, sokak lambaları yanmıştı. Derin bir nefes aldım. Hava, biraz tozla karışık da olsa, bana fevkalade temiz ve ferahlatıcı geldi. Ağır ağır yürüdüm.
İşe gitmeyen eşekler, açlıktan ve sıkıntıdan, akşama kadar, acı acı anırırlar. Ah, bu eşek anırışları! Dünyada bundan yanık, bundan elemil bir ses daha bilir misiniz?