Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisinin senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var,öyle bir şey ki hiçbirinde rast gelmiyorum. Öyle bir şey ki, bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükûn geliyor. Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip toplandığını, orada sana mülaki olmaktan mesut olarak kaldığını hissediyorum. Bahusus şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacaktım; senin kadar böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimi…
Hayat kalabalık, güzel hava için­de olur. Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur. İnsan, kalpleri birbirine bağlayan bu bağları o zaman anlar. Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var, öyle bir şey ki hiçbirinde rastlamıyorum... Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir huzur geliyor! Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip top­landığını, orada sana kavuşmaktan mesut olarak kaldığını hissediyorum. En çok da şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacaktım; senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimi...
Reklam
Senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canı­ma kadar samimi...
Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast­ gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi se­vemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var, öyle bir şey var ki hiçbirinde rast gelmiyorum. Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhu­ma bir şifa, bir sükun geliyor. Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip toplandığını, orada sana karşılaşmak­tan mesut olarak kaldığını hissediyorum. Özel­likle şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacak­tım. Senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canı­ma kadar samimi...
İnsan kendi kendine karşı tamamıyla samimi olabilir mi?... Heine inandırıcı bir otobiyografi yazmanın hemen hemen imkânsız olduğu, insanın kendisi hakkında mutlaka birtakım yalanlar uyduracağı iddiasındadır. Ona göre örneğin Rousseau, itiraflarında mutlaka yalanlar uydurmuş, hatta gururu yüzünden bunu bile bile yapmıştır. Heine’nin haklı olduğuna ben de inanıyorum; gerçekten, insanın bazen sırf gurur yüzünden kendi kendini cinayete varıncaya kadar çeşitli yalanlara bulaştırabileceğini biliyor, bunun ne çeşit bir gurur olduğunu da gayet iyi anlıyorum. Fakat Heine, itirafını topluma sunan biri hakkında yargı veriyordu. Halbuki ben yalnız kendim için yazıyorum; okuyuculara hitap edişim bunun daha kolay bulduğum bir yazış şekli olmasından ileri geliyor, bunu kesin olarak bir daha belirteyim. Evet, sadece üslup meselesidir, yoksa yazdıklarımı kimse okumayacak.
Sayfa 43 - İş Bankası Kültür Yayınları
"Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende öyle bir şey var, öyle bir şey ki hiçbirinde rastlamıyorum... Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir huzur geliyor! Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip toplandığını, orada sana kavuşmaktan mesut olarak kaldığını hissediyorum. En çok da şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacaktım; senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimi..."
Sayfa 4
“Ben seni ne kadar sevdiğimi, başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rastladığım, hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var. Öyle bir şey ki hiçbirinde buna rast gelmiyorum. Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında eriyor. Ruhuma bir şifa, bir huzur geliyor. Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip gözlerime toplandığını, orada, seninle buluşmaktan mutlu, öylece kaldığını hissediyorum. Hele şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım, hiçbiriyle senin gibi olamayacaktım. Senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimi..."
Sayfa 11 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bunu izleyen hafta yapayalnız ve gerçeküstüydü, Yaprakların rengi değişiyordu, çok yağmur yağıyor, hava erkenden kararıyordu. Monmouth Yurdu'ndakiler alt kattaki şöminenin başında bir araya gelip fakülte binasından yürüttükleri ağaç kütüklerini yakıyor ve ayaklarında uzun çoraplarıyla sıcak elma şarabı içiyorlardı. Bense doğruca derse gidip
“Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var, öyle bir şey ki, hiçbirinde rast gelmiyorum… Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükûn geliyor; dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip gözlerime toplandığını, orada sana rastlamaktan mesut olarak kaldığını hissediyorum. Özellikle şimdi bana öyle geliyor ki, ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacaktım; senin gibi böyle samimî, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimî…”
"Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi sevemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var; öyle bir şey ki, hiçbirinde rast gelmiyorum. Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhuma bir şifa, bir sükün geliyor, dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip gözlerime toplandığını, orada sana mülâki olmaktan (rast gelmekten] mesut olarak kaldığını hissediyorum. Bâhusus [Özellikle] şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacaktım; senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canıma kadar samimi..."
Sayfa 14 - Turkuvaz Kitap
Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum. Bazen rast­ gelip hatta senden güzel bulduğum kadınlara bakıyorum da kendi kendime hiçbirisini senin kadar, senin gibi se­vemeyeceğime yemin ediyorum. Sende bir şey var, öyle bir şey var ki hiçbirinde rast gelmiyorum. Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında mahvoluyor. Ruhu­ma bir şifa, bir sükun geliyor. Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip toplandığını, orada sana mülaki olmaktan [karşılaşmak­tan] mesut olarak kaldığını hissediyorum. Bahusus [özel­likle] şimdi bana öyle geliyor ki ben dünyada senden başka hangi kadını alsaydım hiçbirisiyle senin gibi olamayacak­tım. Senin gibi böyle samimi, ruhuma kadar, böyle canı­ma kadar samimi...
156 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.