Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ses
Arapçada صوت Savt kelimesi, "Ses" demek olup صمت Samt ise "Suskunluk" demektir. İki kelime arasın- daki fark "Vav و " ve "Mim م" harfleridir. Vâv ve Mîm dudak harfi olup ses dudaktan, suskunluk ise yürekten çıkar. İnsan, Anne karnında Vâv'a benzer; çıkardığı ses, onun varlığına işarettir. Secde halinde ise Mîm gibidir. İnsanın, suskunluğunu sadece secdede Rabbine arz etmesi de bundandır. Sonuç olarak; Secde ne güzel bir şey, yere fısıldıyorsun, arş-ı âlâ duyuyor...
Hep samt ü râşe saklı bu vâdi-i muzlimîn Her hatvesinde...
Reklam
Hep samt ü râşe saklı bu vâdi-i muzlimîn Her hatvesinde şüpheli bir hufre,bir kemîn Hep samt ü râşe...Kaynaşıyor canlı gölgeler Bir mahşer-i cünûn gibi pürcûş u bîhaber.
“Hep samt ü raşe saklı bu vadi-i muzlimin” (Hep ıssız bir titreyiş saklı bu karanlık vadide)
" Haklı olduğu halde münakaşayı terkedene, cennetin en yüksek yerinde ev inşa edilir. Haklı olmadığı halde münakaşayı terkedene cennetin ortasında ev inşa edilir." Ebû Davud, Edeb, 7: Tirmizî, Birr, 58; İbn Mâce, Mukaddime, 7; İbn Ebü'd-Dünyâ, Kitâbü's-Samt, nr.140.
Rasûlullah Efendimiz [ sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur: " Müminin dili kalbinin arkasındadır. Bir şey konuşmak istediği zaman önce onu kalbiyle düşünür. Sonra onu diline döker. Münafığın dili ise kalbinin önündedir. Bir şeyi kastettiğinde onu diline döker, kalbiyle düşünmez." İbn Ebü'd Dünyâ, Kitabü's-Samt, nr. 425. Hasan-ı Basrî'den
Sayfa 24 - SemerkandKitabı okudu
Reklam
Bir ufk-ı tehî, bir gece, binlerce sitâre Samt-ı edebiyyetle bakar hâb-ı bahâra…
Sayfa 191Kitabı okudu
SUSMAK...
Susmak anlamına gelen Samt (صمت), edep ve hikmetten kaynaklı olan bir susma eylemidir. Genel olarak susmak anlamına gelen Sükût (سكوت), korkudan veya endişeden dolayı susmak demektir. Özetle bu iki fiil arasındaki fark; Samt, bilgiye ve ileri görüşlülüğe dayalı ve sabır ekseninde sergilenen sessizlik iken, Sükût korku, panikleme veya kaybetme endişesi ve düşüncesiyle sergilenen sessizliktir.
Sayfa 35 - Muarrib Yayınları - (Arapçanın zenginliği)
" Denizde, dalgalar arasında boğulacağını anladıktan sonra hiçbir hareket yapmayarak kendilerini suya salıverenler ve felâketi bir an evvel isteyenler gibi kendimi bırakmıştım. Bir şey ümit etmemenin rahatlığından başka barınacak ruhi bir köşem kalmamıştı. Artık hiçbir şey tahmin edemiyor, hiçbir şey beklemiyordum. Hep samt ü râşe saklı bu vâdi-i muzlimin Her hatvesinde..."
Sayfa 101 - BetaKitabı okudu
Hep samt ü raşe saklı bu vadi-i muzlimin. Her hatvesinde şüpheli bir hufre, bir kemin. Hep samt ü raşe… Kaynaşıyor canlı gölgeler Bir mahşer-i cünun gibi pürcuş u bihaber...
309 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.