İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Mutluluk şiire yakışmaz,
bazen okunan şiirin altını
tuttuğun kalem değil,
gözyaşın çizer.
Mutluluk şiire yakışmaz.
Sayfalar süren acının anatomisini
güneşle, böcekle, rüzgarla kandıramazsın.
Gülümsemen bile buruk olur,
ömründen gidenlere yanarsın.
Mutluluk şiire yakışmaz.
Hüzün silerken gözyaşını,
nefesinden çıkarken keder
soludukların siner sayfaya.
Öfkeli bakışların örter gecenin karanlığını.
Mutluluk, ah mutluluk
öyle bir uğrar ki
hasta ziyareti gibi
değil şiire
sana bile yakışmaz.
"Kendi kendime: 'Başladığın işi yarıda bırakma iki gözüm, sana yakışmaz!' diyorum" (s.9).
Sabahattin Ali'nin ne zaman bir şiirini, romanını ya da hikâyesini okusam, "Ah be Sabahattin Ali, biraz daha yaşasaydın ve bizler için bu şarkıyı yarıda bırakmayıp biraz daha yazsaydın olmaz mıydı?" demekten kendimi alamıyorum.
Canın çok mu yandı ben yokken?
Yoksa kendimi çok mu önemsedim
aklında yokken..
Yalnızlığınla mı evlendin?
Hani evin bile bendim...
Sözler verdin tutamadığın,
Birer birer tutuyorum sözlerimi,
Hani tutmam için zorladığın.
Haberin olmayacak belki,
Umrunda değilsem heleki...
Ama bil isterim, ama duy isterim;
Cesaretim