HUSREV - Ah, keşke unutturabilsem! Kuzum, bana bir kere daha söyleyin! Duygu cevherinden bu kadar nasipsiz olmayı kavrıyamıyorum. Bir insan hayat ve hususiyetinde, yabancı gözlere göstermiyeceğiniz sizce hiçbir nokta yok mu? Bunu görmekten ve göstermekten sizi alıkoyan hiçbir ulvî sansür yok mu içinizde?
Anadolu'da isyan eden Ermenilerin üzerine giderek Avrupa devletlerini kızdırmaya ne gerek vardı? Zaten Ermenilerle aralarında kan davası bulunan Kürt aşiretlerinden Hamidiye Alayları oluşturmak ve liderlerine hayallerinde bile göremeyecekleri paşalık unvanları vererek isyancıların üstüne salmak yeterliydi. Böylece her türlü isyan bastırma olayı, sivil halkın tepkisi olarak açıklanabiliyordu. Gerçi kendisini elleri kana batmış bir Kızıl Sultan olarak çizen Avrupa matbuatı can sıkıyordu ama onları da sıkı bir denetimle imparatorluğa sokmamak yoluyla, İstanbul matbuatına da sıkı bir sansür uygulayarak yenmek mümkündü.
Reklam
"Gazeteniz polis tarafından sansürleniyor."
EVET... SANSÜR DÜŞÜNEN İNSANLARIN CEZALANDIRILMASIDIR. (Marx'ın yönettiği gazete 1843'te Çar 1. Nikolay'ın emriyle yasaklandı.)
Bütün bu "kutsal olduğu iddia edilen" kitaplar hakkında, özellikle de onların kaynakları ve kitaplaşma süreçleri üzerine muhtelif rivayetler, çelişkiler ve problemler bulunur ve anlaşılıyor ki, bu çelişkilerin ya da soru işaretlerinin giderilmesi için başvurulan yegâne yöntemler; baskı, sansür, daha katı kurallar ve halkı her daim denetleyen din adamlarının yetkilerini hunharca kullanmaları olmuştur.
Sayfa 234Kitabı okudu
"... Tıpkı aşırı korunan çocuğun, bu kadar korumaya ihtiyacı olduğuna göre, dünyanın çok tehlikeli bir yer ve kendisinin de çok zayıf biri olduğuna inanması (ve anne babasının da onu tüm bunlardan koruyabildiğine göre çok güçlü olduklarını düşünmesi) gibi, tüm bu sansür ve yargılama da bizi korkutarak, aslında tamamen antisosyal ve hatta hem kendimiz hem de başkaları için tehlikeli olduğumuza inandırmıştır. Bu debdebeli saçmalık doğruymuş gibi yaşayan tek hayvan biz olmalıyız." -Adam Phillips, Yasak Olmayan Hazlar, Metis Yayınları, syf: 95
69 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Vatan yahut Silistre, Namık Kemal’in 1872’de kaleme aldığı dört perdelik tiyatro yapıtıdır. Namık Kemal’in ilk tiyatro yapıtı olan eser, Türk edebiyatı'nda romantik tiyatronun ilk tipik örneklerindendir. Eserin gerçek adı “Vatan”dır. Yayınlandıktan sonra uygulanan yasaklar ve sansür nedeniyle “Silistre” adı ile oynanmış ve yayınlanmıştır. Daha sonra da “Vatan yahut Silistre” adı ile yaygınlaşmış ve bu isimle kabul görmüştür Yazarın en fazla tartışma ve eleştiriye maruz kalmış piyesi budur ancak onun kişiliğinin sembolü olmuş ve adı ile birlikte anılmıştır. Eserin ilk sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Mağusa'ya sürülmesine sebep olmuştur. Yazarın sağlığında sahnelenişini gördüğü tek oyundur. Kitap, Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak cepheye giden sevgilisinin ardından savaş alanında onunla beraber bulunmak ve onunla aynı kaderi paylaşmak için asker kıyafetine girip Silistre Savunması'na katılan genç bir kızla sevdiği genç adamın aşkını anlatıyor.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202421,8bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.