Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
472 syf.
·
Puan vermedi
İki dünya savaşının ruhunu tüm çıplaklığıyla yansıtan bir yazardır Remarque. Garp Cephesi ile başlayan savaş serüveninin ikinci ve son halkası olan Cennetteki Gölgeler, diğer romanların kazası niteliğinde olan unsurları kapsar. Korku, sığınış, intikam ve insan ruhunun dinamizmini oluşturan birçok yıkımı içerir. Nazi Almanya'sından Amerika’ya göç
APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL APTAL DARROW!
3 kitap, ölen sayısız karakter, yapılan sayısız savaş, sinir krizleri, duygusal patlamalar... Bunların hepsi Darrow işleri daha da batırsın diye yaşandı çünkü. Çünkü
Herkese merhaba,
Bugün usta yazar #CengizAytmatov un kaleminden #BeyazGemi ile geldim. Yine o güzel tasvirleri ile bambaşka bir yolculuğa çıktım adeta. Daha önce okuduğum iki kitabındaki gibi geçmişle geleceği, gerçekle masalı çok güzel buluşturmuştu kitapta . Aslına bakarsanız Cengiz Aytmatov'un eserlerini okurken yazılan hikayeden çok alt metinde verilmek istenene odaklanmak gerekiyor. Çünkü usta yazar masallarla, efsanelerle pek çok mesaj veriyor okuyucuya. Beyaz gemi kitabında 8 yaşlarında bir çocuk ana karakterdir. Çocuk yalnızlaşmış olmakla birlikte saf,temiz dünyasından büyüklerin dünyasına eleştirileri, gözlemleri, hayalleri yer alıyor. Kötü kalpli eniştesi Orozkul'un zorbaliklari, iyi yürekli ama biçare dedesi Mümin'in boyun eğişleri zaman zaman sinir bozucu olabiliyor. Kitapta Boynuzlu Ana Maral efsanesiyle çocuğun hüzünlü hikayesi bütünleşirken iyiliğe, kötülüğe dair mesajlar veriliyor. Usta yazar kitabın sonunda son söz olarak eseri yazdığı dönemde eleştirmenlerin eleştirilerini cevaplamıs. Kötünün iyiliği yendiği gibi bir şekilde de anlasilabilen son için yazar şöyle diyor: "Hikayede, olay ne olursa olsun, zaferi kim kazanırsa kazansın, yenilen kim olursa olsun, gerçek zafer, estetik ve fikirsel sonuçtadir. Hikaye okuru etkilemiş, onun adalet duygularını ayağa kaldirmişsa, hikayede iyi, kötüye yenilse bile sonuç olumludur. Yeter ki okur, iyi için kötüyle savaşa hazır olsun. Önemli olan budur."
Ve evet beni etkiledi, adalet duygularımı ayağa kaldırdı...Okumaya geç kaldığım kitaplardan diyebilirim.
Dünya edebiyatının, Nobel ödülü almış bu önemli eserini onaltı gün gibi bir sürede ve büyük bir sabırla okuduğum için kendimi şanslı okurlar kategorisinde görüyorum.
Sabırla diyorum, çünkü edebi anlamda derinliği olan, belli bir tarihi altyapı isteyen, dini, felsefi, hermetik, pedagojik tartışmaların çok olduğu satırları okurken bu sabra fazlasıyla ihtiyaç var.
Yirminci yüzyılın başlarında insanlığın yaşadığı kitlesel anlamdaki ilk büyük savaşa doğru giderken Avrupa'da yaşanan sancılar, dünyanın yeniden şekillenmesine doğru giden toplum hareketleri, siyasal ve fikirsel değişimler; hastalıkları nedeniyle biraraya toplanmış ve çoğu ölümü bekleyen bir grup entelektüelin gözünden uzun tartışmalar ve diyaloglar halinde anlatılmış. Daha doğrusu yazar, yaşadığı döneme dair görüş ve gözlemlerini romanındaki kahramanları aracılığıyla okuruyla paylaşmış.
Roman için beğenip beğenmemek konusunda bir kıstas getiremeyeceğim. Bu tip romanlar için bu yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyorum. O yüzden sadece derin edebiyata meraklı, uzun okumaları seven gerçek okurlara tavsiye ediyorum. Çünkü bu kriterleri karşılayamıyorsanız okurken çok sıkılıp yarıda bırakabilirsiniz.
88 syf.
3/10 puan verdi
İnananlar inanmıyor değildir
Dursun, Tekin ve Arsel. Üçünün de kitaplarını bir müddet inceledim hala inceliyorum. Tekin'in kitaplarına pek bakamadım ama bana göre üçlünün en zayıf halkası Arsel. Çünkü Dursun ve Arsel'in din adamlığı geçmişi var ve bu görülebiliyor ama Arsel ise din ilimleri hakkında oldukça yetersiz. Ele aldığı bazı ayet ve hadislere yaptığı yorumlardan bu
Satranç, “İncecik bir kitaba, tarihin en büyük acılarını sığdırmak mümkün müdür?” sorusunun cevabı niteliğini taşıyor. Avusturyalı Yazar Stefan Zweig tarafından 1942 yılında kaleme alınan eser, sembolik ve özlü anlatımıyla II. Dünya Savaşı’nın tüm yıkıcılığını dile getiriyor.
Satranç, aynı adı aldığı tarihi oyunun sembolik ögelerini taşıyor.
