HIRANT DİNK’i MİLYONLARCA KEZ SAYGIYLA ANIYORUM ......
Hani güvercin vurulmazdı? 19 Ocak’tı gardaş, Kış yanığı Ocak. Komşu güvercini vurdular, kaldırıma düştü cesedim, kaldırım utandı. Kar yoktu yüzü kızaran, kan vardı taşın yüreğine oturan. ............... Utançtan öldüm, ölümün yaşamın en belirli ifadesidir, Güle güle cesaret, güle güle gardaş. Yaşıyoruz ya yaşamasına, yüzümüz yerde gardaş yerde.
Sayfa 128Kitabı okudu
Kucaklıyor beni Metin Altıok "Aldırma" diyor gülerek "Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak,insan kalarak" Madımak Katliamı'nda ölenleri saygıyla anıyorum.
Sayfa 45
Reklam
Saygıyla Anıyorum...
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
1934—04.09.1990 Saygıyla anıyorum..
İnananın nasıl inanma hakkı varsa, inanmayanın da inanmama hakkı vardır. İnsanoğlunun aklına, bilime özgürlük tanımak bunu gerektirir. İnsan, kınanmasız ve saldırısız bir ortam içinde insanlığına yakışır nitelikte geliştireceği düşüncesini, kişiliğini meyvelendirir.
Sayfa 223Kitabı okudu
....eski yunancayı bilmediğim için mary barnard'ın ingilizce çevirilerinden yararlanarak aktardım türkçeye. gerek bir başka yabancı dilin güvenilmezliği korkusu, gerekse ''şiirin çevrilemezliği'' kanısı zaman zaman aşılmaz engeller gibi dikildi karşıma. sonunda, sappho'nun şiirinden aldığım tadı başkalarıyla paylaşma isteği her şeyden ağır bastı. sonucun eksiksiz bir çeviriden çok çağdaş bir yorum niteliği taşıdığı söylenebilir. eğer bu başarılı bir yorumsa, bu başarının en büyük payı mary barnard'a düşüyor. ayrıca şiirlerin türkçe çevirilerini yunancalarıyla karşılaştırıp uyarıcı önermelerde bulunan rahmetli azra erhat'ı da saygıyla anıyorum... ... (cevat çapan)
Sayfa 7 - iyi şeyler yayıncılık kasım 1998 ikinci basımdanKitabı okudu
Tevrat'ın ilk bölümleri kadar eskidir. Incil'de hayvanlar lehinde söylenmiş birkaç satır da, Aziz Paul, Aquinolu Thomas ve Luther gibi en etkili dinsel düşünürler tarafından, hayvanlar karşısında insana bazı yükümlülükler getiren hükümler olarak değil, insanın ahlaki eğitimiyle ilgili hükümler olarak yorumlanmıştır. Sadece insanın ruhu kurtarılabilir; hayvanların tek hakkı, acı çekme hakkıdır. Birkaç yıl önce bir İngiliz rahibi şöyle yazıyordu: "Bazı insanlar başkalarının hayatı, refahı ve mutluluğu için acı çeker ve ölürler. Bu yasanın sürekli işlediğini görebiliriz. Dünya bunun en yüce örneğini (adını saygıyla anıyorum) Golgotha'da görmüştü.
Reklam
125 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.