Bugüne kadar gelmiş olan o fitnenin tohumunun nasıl atıldığı;
Abdullah b. Sebe, San'alı bir yahudiydi. Hz. Osman zamanında Müslüman oldu. Daha sonra, Müslümanlar arasına fitne sokmak için, İslam ülkelerinde gezmeye çıktı.
....
Mısır'a gidip orada yerleştikten hemen sonra da, yıkıcı faaliyetlerine başladı.
.....
Müslümanlara diyordu ki:
Isa için "rucû edecek" diyorlar. Halbuki esas rücû hakkı, yâni öl-
dükten sonra dünyaya dönüş hakkı Muhammed'indir.
....
Abdullah Ibn Sebe daha sonra şöyle demeye başladı:
Bin peygamber ve bu bin peygamberin de bin vasi'si vardı. Ali de Muhammed'in vasisiydi. Muhammed 'Hatemu'l-enbiya',
Ali de 'Hatemu'l evsiyấsı(vasï'lerin sonuncusu)dır. Resalullah(s.a.s)'in vasiyetini yerine getirmeyenden daha zalim kim vardir?
Resalullah(s.a.s)'in vasisi Ali, ileri atılıp bu vasiyeti yerine getirmek için ümmet'in yükūnů yüklenmek istedi. lşte Osman, hakkı olmadan bu imtiyazı ondan aldi.
Ali, Resalullah(s.a.s)in vasisidir.
Ayaklanın ve onu bu işe teşvik edin.
"Düşmüştü siyeh berk-i şebe şebnem-i simin
Şebnem gibi titredi kamer leyl üzerine"
"Düşmüştü gecenin siyah yaprağına gümüş şebnem
Şebnem gibi titredi ay gecenin üzerine"