Kadından Kentler kitabını zannediyorum üçüncü kez okudum. Birkaç yıl arayla ve yaş aldıkça okudukça,kitabı okumaktan da büyük ve farklı keyif aldım. O kadar hayatın içinden ve gerçek ki,kendinizden mutlaka bir şeyler bulacaksınız,hiç olmazsa çevrenizdeki kadınlardan. Kadın olmanın,Türkiye’de kadın olmanın ne demek olduğuna tutulmuş bir ayna ve büyük bir perspektif sunuyor sizlere. Bundan sonrası “spoiler” içerir lakin kitabın sonunda kitapta anlatılan tüm kadınların otogarda buluşması ve yazarın bunu ustalıkla ve kolaylıkla hayatın olağan akışı içinde anlatması ise...büyük hayranlık uyandırıcı. Hikayelerde anlatılanların aslında “hikaye” olmadığı,gerçek hayatın yalnızca bir kesiti olduğu ve sadece bunu “görmek” gerektiğine dair bir düşünce tohumu ekti bende. Hayat da aslında bir nevi yolculuk,bizler de yolcu. Sn. Mungan’ın eşsiz betimlemeleri ve insan tarifleri bu hikayelerde de mevcut. Örneğin -kendisi de hemşerim olan- Gencebay’ın sesini tütüne benzetiyor. Ki bence de seslerin bir görüntüsü de var. Anadolu’muzun birçok kentinden izler barındırıyor ve ne mutlu bana ki hikayelerin geçtiği birçok yerde bulundum bu yüzden de aynı zamanda hayal gücümde bir film seyrediyor gibiydim okurken. Son olarak da hikayelerin büyük bir kısmı aslında roman olacak kadar büyük bir genişliğe sahip,işlenecek kumaşı var. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.