Anda olan olur. Yaşam her an senin önüne gelen andır. Artık önündedir ve bunda bir seçim hakkın olmaz. O an olan olur. Ancak… Yaşamım dediğin şey başka bir şeydir. Yaşamım benim o anla nasıl birleştirdiğimle oluşur.
Şanssız bir dönemden geçtiğinde ve işler istediğ gibi gitmediğinde, kendi hikâyenin yazarı olduğunu hatır Onu seçtiğin herhangi biriyle, istediğin herhangi bir şekil yazabilirsin. Ve bu güzel ya da trajik bir hikâye olabilir. Seçim senin.
Gündemle ilgili bir iki yazılması gereken şey var. Elektrik faturaları hepimizin sinirlerini zıplattı bu ay. Gelen yüksek rakamlar kimilerimiz için ödenemeyecek ve kara kışın ortasında elektriklerimiz kesilecek. En temel insan hakkımız olan ısınmak, üşümemek için ödememiz gereken ücretleri düşündükçe uykularımız kaçıyor.
Elektrik üretiminin
Senin zararsız bir heykelle ne alıp veremediğin var?
Elinede darha almış bir de ...
Bu millet çabuk aptala evrilebiliyor.
Seçim havası oluşturulmaya ve toplum yine kutuplara ayrılmaya çalışılıyor.
Küçük bir çocuk üzerinden denediler olmadı.
Neymiş çocuğun ne dediği önemli değilmiş.
Pişmiş kelle gibi sırıtan ben değildim süper zekâ-geri zekâ.
Eğer çocuğun konuşmasını lehine yapabilseydi onunla devam yapardı.
Bize de böyle konuşmak düşüyor işte....
...
ve sevecek olursam dünyayı,
çıkarsız, öfkeli, şehvetli bir sevgiyle
seviyorum, tıpkı vaktiyle
şaşkın yeniyetmeliğimde,
burjuva hastalığı burjuva benliğimi
sardığında ondan nefret ettiğim gibi:
ve şimdi -seninle- bölünen dünya,
iktidarı elinde tutan bölümün kininin,
neredeyse gizemli nefretinin hedefi değil mi?
Senin tutarlığınla olmasa bile dayanıyorum yine de,
seçim yapmıyorum çünkü. Savaş ertesinin yıkımında,
bir şey istemeden yaşıyorum: loş utancında
bilincimin -tepeden bakan, umarsız bayağılığından
tiksindiğim- bu dünyayı
severek...
Herkesin senin hakkında bir fikri var. Tanımları, sıfatları, sözcükleri. Nasıl birisin, ne istiyorsun, neleri seversin, hayallerin nerede başlıyor, nerede bitiyor? Sen; birinin aşkısın, annenin kızı, babanın oğlu, başarılı, ezik, yetenekli, güzel, çalışkan, merhametli, acımasız, kıskanç ya da sinsi. Başkalarının senin hakkında söylediklerini kendi gerçeğin sanabilirsin. Başkalarının hayallerini kendi hayallerin sandığın gibi. Gerçekte ne olduğunu sadece bir şekilde anlarsın: Seçim yapmak zorunda kaldığında. Ancak seçimlerin sana ne olduğunu gösterir.