Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Anılarım söylemek istediklerimizdir. Hatıralarım söyleyebildiklerimdir."
Ünlü bir düşünürdenKitabı okudu
"Olma kimsenin minnetine talip, bedeli, cevheri hürriyettir."
Namık KemalKitabı okudu
Reklam
Önce seni Sonra kendimi Bugün de kimliğimi kaybettim Hükümsüzdür Bulanlar Boşuna yorulup getirmesin yazık Çünkü Ahmet'i türkülere Selçuk'u şarkılara İlkan'ı şiirlere gömdüm artık Bundan böyle 'Adım yalnızlık benim Soyadımsa ayrılık'
Tam bu akşam böyle seni düşünürken Çisil çisil bir yağmur başladı, şaka gibi Ağlasam kimse anlamaz yüzüm gözüm sırılsıklam Ruhumu söndürsün yağmur, yanıyorum Allahım
“Sığlıkistan kuralıdır: Sığ kitaplar çok satar, vasat kitaplar ödül alır, iyi kitaplar ıskalanır!”
Sayfa 149Kitabı okudu
"Çok satan o yazarın son romanı, tam sayfa ilanlarda 'başyapıt' diye empoze edilmek istendi. Ardından gelen seri ilanlarda, 2.6 milyon adet satışla o, ülkenin şampiyon yazarı ilan edildi. Edebiyat, sayısal niceliğin belirleyici olduğu bir sportif olgu mudur? Yayınevleri rating yarışındaki televizyon kanallarına dönüşmemelidir."
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
Kimi insan Japon gülü gibidir. En zor günleri bekler açmak için. Karanlık, soğuk, fırtına, tipi vız gelir. O kişiyi ne kışın geri dönmesi korkutur, Ne kırağı çalması,ne don tutması... Heeeey! Yurdumun Japon gülleri... Hepinize merhaba!
"...Dibek sokaktaki kâffeler yine oranın müdavim müşterisi olan kişilerle dolar boşalırdı. Beş dakika olsun uğramadan edemezlerdi. Sanki buluşma, görüşme noktasıydı. Konular eskilerden açılır; üzüntülerden, iz bırakan olaylardan, coşkulardan ve gelecekten konuşulur. Kaffenin önünden gelen giden, düşünceli olan olmayan, dalgın giden, gitmeyen gözler bir tanıdık arar, mutlaka bulur; selamlaşıp, birkaç dakika oturulur sohbet edilir. İşte bu kâffelerden birisi de sokak arasında mütevazı küçük, şirin; fazla gösterişi olmayan Sürpriz Kâffedir. Yaz aylarında sokağa konulmuş, karşılıklı olarak yan yana duran iç içe girmiş küçük masalarda sohbetler edilir, günün yorgunluğu çıkartılırdı...."
Sayfa 133 - "Rüzgarların Dövdüğü Kent
"Sorunsuz ve sonsuzluğa kadar dingin bir hayat sürmek istiyordum; yapmak istediğim; fakat hiçbir zaman başaramadığım her seferinde hayal kırıklığına uğrayıp yapmak için sonuna kadar zorladığım şeyleri bir kere daha denemeliydim. Eğer her seferinde başarılı olamıyorsam, her şeyi çabuk unutup, eskiye bir sünger çekerek geriye dönüp arkama bakmamalıydım artık…"
Sayfa 323
Öğrencisi olduğum Küçükçekmece İlkokulu'nun bahçesinden atlayarak; haftada mütemadiyen bir kere anlatılan ''Küçükçekmece Tufanı ve Kaybolan Şehir'' efsanesine konu olan göle doğru yürüdük. Mete yine anlatmaya başlamıştı hurafeyi: Yıllar yıllar önce yaşlıca bir dede gölün altındaki şehre gelmiş, kapı kapı gezip bir tas su istemiş, kimse de
Reklam
Sen, sen olduğun için değerlisin, olduğun gibi, göründüğün gibi… Kendini kimseyle karşılaştırma, eksik ve yetersiz görme! Niçin böyleyim, şöyleyim deme! Zira böyle olmasaydın, sen, sen olmazdın… Çünkü sen milyarlarca hücre arasından seçilip de bu dünyaya geldin… Sen seçilmiş birisin… Kendini sev ki başkalarını da sevebilesin. İçindeki
"Kim olursanız olun, kendinize gitmeyi ihmal etmeyin." Yaşamımızı bir tiyatro oyununa benzetirsek, bu oyunun kahramanı biz olmalıyız. Başkalarının yazdığı senaryolarla bu hayat sahnesinde figüranlık yapmakla kendimiz olma şansını kaybetmiyor muyuz?
Aşkımıza ödül diye Yüreğimde taş bıraktın Gidiyorken imza diye Gözlerimde yaş bıraktın Hayatımda ne tat ne tuz Sensiz odam buz kesti, buz Gecelerim hep uykusuz Sol yanımı boş bıraktın Mutlu musun oralarda Olamadık bir arada Sen gideli buralarda Boynu bükük baş bıraktın Neden bitti niye küstük Diken oldu yatak yastık Sen gideli yüzü asık İki çatık kaş bıraktın Günüm kara gecem kara Mahkum ettin dört duvara Kavuşmadan ilkbahara Dört mevsimi kış bıraktın...
SEN VURDUNDA BEN ÖLMEDİM Mİ ? Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken
Evimde üç bin kitaptan daha az bir kitaplıkla berabersem kendimi yalnız hissederim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.