Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Cumhuriyeti beğenmek, sevmek, tercih etmek için imparatorluğu kötülemeye, sultanları suçlamaya mecbur muyuz? Faydası ne? Ayağımızı bastığımız şu topraklar, Selçuklu veya Osmanlı devrinin mirası değil mi? Bizim ona kattığımız ne var? Neyimizle iftihar mirası bırakacağız evlatlarımıza?"
Sayfa 75 - Mostar yayınlarıKitabı okudu
Ertuğrul Gazi
Osmanlılar’, Oğuzlar’ın Kayı boyundandır. Ertuğrul Bey 1279 yılında Anadolu Selçuklu Sultânı 3. Gıyâseddîn Keyhusrev (1264-1283)’in hizmetine girmiştir. Ertuğrul Bey, Selçuklular’ın Rûm ucunda aşîret beyliği yapmıştır. Beyliğe, Selçuklularca, kışlak olarak Söğüt, yaylak olarak da Domaniç verilmiştir. Ertuğrul bey vefat edince Söğüt’te gömüldü.
Reklam
Selçuklular zayıflayınca Azerbaycanda Atabeylikler kuruluyor...
❝ Büyük Selçuklu Devleti, Sultan Melikşah'ın vefatından sonra iç mücadeleler sonucu zayıfladı, parçalanmaya başladı. Irak, İran ve Güney Kafkasya'nın bir kısmını içine alan Irak Selçuklu Devleti kuruldu. Son Selçuklu sultanı Sencer'in ölümü üzerine bir zamanlar devletin sahip olduğu farklı bölgelerde küçük eyalet yönetimleri tesis edildi. Bu yönetimlerin başında Selçuklu atabeyleri olan kişiler vardı. ❞
Selçuklular Azerbaycan topraklarını Türkleştiriyor...
❝ Selçuklu Sultanı Melikşah'ın oğlu Muhammet Tapar, Gence'ye melik olarak gönderildi. Böylece bütün Azerbaycan toprakları Selçuklu İmparatorluğu'na tabi edildi. Selçukluların bütün Azerbaycan'a hakim olması Azerbaycan Türklüğü'nün oluşumuna önemli katkı sundu. Nitekim Selçuklu ordusuyla beraber batıya doğru hareket eden yüz binlerce Oğuz Türkü, kitleler halinde Azerbaycan'a yerleşti ve bölgenin demografisinin şekillenmesinde etkin rol oynadı. Dahası önceden bölgede yaşayan aynı dile ve etnik kökene sahip yerli Türkler ile hızlı bir şekilde karışan-kaynaşan Oğuzlar, bugünkü vahit Azerbaycan Türk halkının oluşmasını tamamladı. Selçuklular döneminde Azerbaycan askeri, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda büyük gelişim yaşadı. Kuvvetli Selçuklu yönetimi bölge ekonomisini ve ticaretini geliştirdi. Dışardan tehdit almayan şehirler daha güvenli oldu ve canlandı. Türkçe'nin sosyal hayatta geniş yayılması, kültür ve edebiyatı zenginleştirdi. Onlarca şair ve bilgin önemli eserler kaleme aldı. Ayrıca bölgede Türk-İslam sanatlarının muhteşem eserleri, saraylar, mescitler ve imaretler inşa edildi. ❞
Selçuklu Sultanı ile Vezirinin atışması
Sultan, yaşlı vezirinden duyduğu rahatsızlığı ona gönderdiği son derece ağır bir mektupla dile getirdi: “Sen benim devletimi ve memleketimi istila eyledin, evlatlarına ve damatlarına verdin. Bunlar benim adamlarıma saygı göstermiyor, halka zulmediyor, sen de bunlara müsaade ediyorsun. İster misin ki vezirlik divitini elinden, sarığını başından alayım ve halkı tahakkümünüzden kurtarayım?” Ancak, Nizâmülmülk’ün cevabı da en az Melikşah’ın mektubu kadar ağırdı: “Devlete benim de ortak olduğumu bilmiyor musun? Vezirlik diviti ve sarık senin tacın ile o derece alakalıdır ki, diviti aldıktan sonra taç da kalmaz, gider!” Bu ağır cevaba Sultan karşılık verememişti.
Sayfa 188Kitabı okudu
Malazgirt Savaşı
Bu tarihe kadar sadece yağma ve ganimet için Anadolu’ya giren ve amaçlarına ulaştıktan sonra hızla geri çekilen Türkmenler, bu savaştan sonra artık devamlı kalmak üzere Anadolu’ya girmeye başlamışlardır.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
4 Eylül Sivas Kongresinin Toplandığı Okul
Okulun çevresinde, on üçüncü yüzyıl Selçuklu Türklerinden kalma zarif yapılar vardı. Sivas eski bir Selçuklu kalesiydi. Yüzyılların saf Türk gelenekleri ve özgürlük duygusu, Amasyalılar gibi, Sivaslıların da içine işlemiş ve bugüne kadar gelmişti. Burası şimdi, sağlam Anadolu ırkından gelme köylülerin yerleşmiş olduğu bir hayvan yetiştirme merkeziydi.
Sultan Alparslan, elinden yaralı olarak ele geçirilen Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’e şöyle hitap etmişti: Üzülme İmparator! Bu işler böyledir. Ama ben sana bir esir gibi değil, bir imparator gibi davranacağım.
Sayfa 157Kitabı okudu
MELİKŞAH DÖNEMİ SELÇUKLU DEVLETİNİN ALTIN ÇAĞIDIR.
Sultan Melikşah’ın yirmi yıllık iktidarı Selçuklu Devleti’nin altın çağını teşkil etmektedir. Selçuklu Devleti bu dönemde Çin’den Akdeniz’e kadar uzanan bir Dünya İmparatorluğu haline gelmiştir.
Sayfa 191Kitabı okudu
Cahillikte sınır yok
Selçuklu ordusunun silâhlarıyla yaralanmayacaklarına inandırılmış müritleri yakınlarını kaybettikçe Baba İlyas'a sormaya başlamıştı. O da Allah'a, Allahım ne yapıyorsun, uyuyormusun sen? Hani bana söz vermiştin! diye sitemde bulunuyordu...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.