Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tuğrul Bey, bizzat halife tarafından tahta oturtularak “doğunun ve batının sultanı” ilan edildi.
Türk devletleri dışarıdan hücumla değil, içten yıkılmaktadır. Daha açık tabiriyle, Türk'ün hakkından yine Türk gelmektedir.
Reklam
Bizim genelde Türk deyince aklımıza gelen Osmanlı Türklerine gelirsek bu insanlar demir döküm işlerinde ve yaratıcılıkta Moğollardan daha üstündürler ve İslam’ı inanç olarak kabul ederek Şamanizm’den uzaklaşmışlardır. Türkler İslamiyet sayesinde medeniyet açısından Moğolların çok ötesine gitmişlerdir. Araplar Türk kitleleri halifenin ordularına davet etmişlerdir. Selçuklu isimli yakın akrabaları Anadolu’da hüküm sürerken Moğollardan kaçan Türk gruplar Selçuklu sultanına sığınmışlar ve Selçuklular tarafında Moğollara karşı savaşmışlardır.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla ortaya çıkan beylikler içindeki en büyük iki beylik, Karaman ve Germiyan Beylikleri idi. Bu önemli beylik, hiç savaş olmaksızın, kardeş kanı dökülmeksizin, Osmanlı Devleti’nin bir parçası haline geliyordu. Öyle anlaşılıyor ki, kuruluşu üzerinden daha bir yüzyıl geçmeden, Osmanlı Devleti, Avrupa’da da toprak sâhibi olduğu ve sürekli genişlediği için, Anadolu Türklüğü’nün gözde beyliği ve ümidi olmuştu.
Ertuğrul Gazi
Osmanlılar’, Oğuzlar’ın Kayı boyundandır. Ertuğrul Bey 1279 yılında Anadolu Selçuklu Sultânı 3. Gıyâseddîn Keyhusrev (1264-1283)’in hizmetine girmiştir. Ertuğrul Bey, Selçuklular’ın Rûm ucunda aşîret beyliği yapmıştır. Beyliğe, Selçuklularca, kışlak olarak Söğüt, yaylak olarak da Domaniç verilmiştir. Ertuğrul bey vefat edince Söğüt’te gömüldü.
100 Yıl önceki öngörü!
“Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki; bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek, bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki; o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatanhainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır…”
Sayfa 83 - *Mustafa Kemal Atatürk, 17 Aralık 1927Kitabı okudu
Reklam
konuştuğumuz dil türkçe, yazdığımız dil türkçe'dir; hiç tartışmasız ordunun komuta dili de türkçeydi. keza bu, bütün tarih boyunca böyle olmuştur. selçuklu devrinde katip sınıfı arapça, ulema sınıfı ise arapça düşündüğü ve yazdığı halde, ordu da her zaman türkçe kullanılmıştır. bu; unsurların, komutan ve askerlerin türk olmasından ileri geliyor. dahası türkçe komut vermeye yatkın bir dildir; farsça bir komut türkçede olduğu kadar etkili olmaz ve kuşkusuz bu da dikkat edilen bir unsurdur
Sayfa 24 - 25 - timaş yayınları, 3. basımKitabı okuyor
Selçuklu İmparatorluğu'nun dünyanın en güçlü devleti olduğu zamanlarda, bir kadın iktidarı kendi eline almaya cüret etmişti. Perdenin arkasında oturduğu yerden orduları Asya'nın bir ucundan diğer ucuna gönderiyor, melikleri ve vezirleri, valileri ve kadıları atıyor, Halife'ye mektuplar yazdırıp Alamut hâkimine elçiler gönderiyordu. Ordulara emirler yağdırdığını işitip homurdanan komutanlara şu cevabı veriyordu: "Bizde erkekler savaşır, ama onlara kiminle savaşacaklarını kadınlar söyler."...
Sayfa 127 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Anadolu Selçuklu Devleti’nin en büyük hükümdârı Alâeddîn Keykubâd’dır. Tahta 1219 yolunda çıktı, Alâiyye’de Selçuklu donanmasının tersânesini kurdu.
"Cumhuriyeti beğenmek, sevmek, tercih etmek için imparatorluğu kötülemeye, sultanları suçlamaya mecbur muyuz? Faydası ne? Ayağımızı bastığımız şu topraklar, Selçuklu veya Osmanlı devrinin mirası değil mi? Bizim ona kattığımız ne var? Neyimizle iftihar mirası bırakacağız evlatlarımıza?"
Sayfa 75 - Mostar yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Osmanlı Devletinin kuruluşu
Devletin hudûdunu 1080 yılında Marmara ve Ege denizlerine ulaştıran Süleyman Şâh, roma (Rum) imparatoru Aleksi Komnen’i yokluk vergi ödemeye mecbur etti. Selçuklu Hânedânına bağlı olan bu bölgedeki devlete ‘Anadolu Sultanlığı’ anlamına gelen Saltanat-ı Rûm ünvânı verildi.
Cahillikte sınır yok
Selçuklu ordusunun silâhlarıyla yaralanmayacaklarına inandırılmış müritleri yakınlarını kaybettikçe Baba İlyas'a sormaya başlamıştı. O da Allah'a, Allahım ne yapıyorsun, uyuyormusun sen? Hani bana söz vermiştin! diye sitemde bulunuyordu...
İLBER ORTAYLI ÖNERİYOR: GÖRÜLMESİ GEREKEN 20 ESER
Ortaylı, Türkiye'de evvela bu 20 eserin görülmesini öneriyor. Bunlar onun gözünde uğruna seyahat edilecek eserler. 1. Ayasofya (İstanbul; Bizans İmparatorluğu, 6'ncı yüzyıl, Miletoslu [Milet] İsidoros ile Trallesli [Aydın] Anthemios) 2. Süleymaniye Camii (İstanbul; Osmanlı İmparatorluğu, 16'ncı yüzyıl, Mimar Sinan) 3. Selimiye Camii (Edirne;
Sayfa 263Kitabı okudu
Anadolu insanı en eski çağlardan bu yana neden hep göz yaşı yahut kan ile imtihan olunuyordu? Hattiler yahut Akalar, Asurlar yahut Hititler, Troya ve Frigya, İyonya yahut Karya, ardından Roma ve Bizans, Selçuklu ve Osmanlı, sayısız beylikler ve isyanlar..
Sayfa 160Kitabı okudu
Türklerin, İslamiyeti kabulüyle başlayan süreçte sâmânilerden, Selçuklulara kadar gelen devlet zinciri aynı zamanda Türk-İslam sentezinin oluşma evresi olarak da nitelendirilebilir. En kısa şekliyle Türklüğün kendine has sosyo-kültürel, idari özelliklerinin İslami gelenek ile bütünleşmesi diye açıklayabileceğimiz bu periyotun zirvesini ise Selçuklular temsil etmektedir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.