Selçuklu devleti, güç, refah ve sınırlarının zirvesinde idi. İran'da o dönemde Güneş ve Ay takvimi olarak iki takvim de kullanılıyordu. Ay takvimindeki hesaplamanın yetersiz olmasından dolayı idarenin, mali hesapları doğru bir şekilde yapamaması, halkla ilgili kayıtların iyi tutulamaması sonucunu doğuruyordu. Bunun üzerine bilge vezir Nizâmü'l-Mülk'ün de tavsiyesi ile bu durumu düzeltmek üzere tanınmış astronomi bilginlerine müracaat edildi. Tanınmış şâir ve astronomi bilgini Ömer Hayyâm'ın (1048-1131) başkanlığında birçok bilgin bir araya getirildi. Ömer Hayyâm'a atfedilen Nevruzname adlı eserde, Melikşah'ın, Horasan bölgesinden de âlimler çağırtıp aletler yaptırdığından bile bahsedilmektedir. Bazı kaynaklar, bir takvim yapmak üzere bu faaliyetin başlatıldığını, bu uğurda 20 yıl kadar faaliyette bulunan bir gözlemevine büyük paralar harcandığını yazarlarken, başka kaynaklar ise bunun sadece bir gözlem programı olup, takvimin ise bir yan teklif olduğunu, ama gözlemevine dair herhangi bir imanın mevcut olmadığını belirtiyorlar.