2. Haçlı saldırılarında artık Anadolu Selçukluları gibi Selçuklu Atabeylerin de mücadeleye iştiraki Suriye ve Güneydoğu Anadolu'daki Türkmenlik açısından pek önemlidir. Atabeylikler Doğu Anadolu'da Türkmen Beylikleri haline dönüşmüştür. Fakat 2. Haçlı saldırılarından itibaren Anadolu'nun özellikle Suriye coğrafyasında bu kabil
Sultan Tuğrul'un Abbasî Halifesi ile yaptığı yazışmalardan anlıyoruz ki araları çok iyi idi. Yalnız Sünnî Hifâfet makamı batıdan sıkıştıran Suriye ve Mısır hâkimi Fatimîlerin ağır tazyiki altındaydı. Artık Halife’nin elinde bulunan Bağdat'taki Türk gücü bunlarla baş edemez durumagelmişti. Şiî olan Büveyhoğulları Bağdat'ın her
Reklam
Suriye
Suriye Selçukluları diyoruz. Suriye diye bir ülke var, oraya Türkmenler gitmiş, oranın yerlileri de var. Suriye eski bir kulturkreis (Kulturkreis Almancadaki özel bir sosyolojik terim, “kültür yaşam yaratı çevresi”). Orada bir devlet olmayabilir, keza tarihte Suriye İmparatorluğu yok, Suriye merkezli devletler var. Bunlar Neolitik Çağ’a kadar gider. Yine aynı şekilde Ortaçağlarda Emevileri görüyoruz; Şam merkezli İslam İmparatorluğu’nun başındalar... Suriye merkez olmakla birlikte o yapılanma da bir Suriye İmparatorluğu değildir.
Büyük Selçukluların son büyük hükümdarı Sultan Sencer’in bu hazin sonunun ardından gömüldüğü yer, bugünkü Türkmenistan’ın en güneyinde bulunan Merv şehridir. SSCB parçalandıktan sonra oraya gittiğim vakit, türbe yerinde bir harabeyle karşılaştım. Horasan- Maveraünnehir tabiatının ortasında bu harap türbe duruyor, etraftan ziyaretler yapılıyordu. Süleyman Demirel orayı ziyaret ettikten sonra türbenin restorasyonunu Türkiye üstlendi, türbe en güzel şekilde yapıldı. Türkmenistan, tıpkı Anıtkabir’deki gibi türbenin etrafında muhafız bekletiyor. Diğer bir deyişle Türkmenler, Selçuklu kimliği altında bu büyük hükümdarın türbesini, kendisine ayaklanan kabilelerin toprağında bekliyorlar.
Dandanakan Savaşı'ndan sonra toplanan kurultayda Tuğrul Bey'in fetih ve genişleme sahası içerisine giren Anadolu, çok kısa bir süre sonra Selçuklu akınlarının hedefi haline gelmeye başlamıştı. Bununla birlikte Selçuklu ailesinin önderliğinde yeni bir devlet kurmuş olan Türkmen topluluklarının batıya yönelmesi daha ziyade fetih düşüncesinden uzak sebeplerle gerçekleştirilmişti. Belli bir döneme kadar İran'ın ele geçirilmesi için çabalayan Türkmen beyleri ve grupları, asli unsur olarak kendilerine dayanarak kurulan Selçuklular'ın merkezi bir yapılanmaya gitmesiyle birlikte, en başından beri içinde var oldukları oyunun dışına itilmişlerdi. Diğer bir ifadeyle Türkmenler, İran coğrafyasında yaşama imkanı bulamamışlardı.
Sayfa 141 - Kronik KitapKitabı okudu
Türkiye Selçukluları bir yandan göçebe Türkmenleri Anadolu'da dağıtmak ve iskân etmek, öte yandan da kumandanlara vilâyetler büyüklüğünde iktalar vermemek suretiyle hâkimiyetin parçalanmasına ve feodalizmin devamına mâni oldular.
Reklam
167 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.