Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Esas olan çok kazanmak değil, hesabı verilecek derecede kazanmaktır. Selef-i Sâlihin'in eşleri, nafaka temini için sabah evden çıkan beylerine ❝rızkımızı kazanırken Allah'tanﷻkorkun,bize haram yedirmeyin, zira açlığa karşı sabredebiliriz, fakat ateşe tahammül edemeyiz❞ derlerdi.
Sayfa 199Kitabı okudu
“ALLAH Rasulü'nün ﷺ ufkunda bir evlat yetiştirmek isteyen anne babalara; •Lokman süresini mutlaka bir tefsirden okuyun. •Evlatlarınıza yavrucuğum diye hitap edin. •Onlara ALLAH'a ve Rasulüne ﷺ imanı anlatın. •İmam Malik buyuruyor: "Selef-i sâlihîn, evlatlarına, Kuran-ı Kerim'den bir sure öğretir gibi, Hazreti. Ebubekir ile Hazreti Ömer sevgisini öğretirlerdi." Sizlerde öğrenip, öğretmekle, bu aşkla evlatlarınızı yetiştirmekle görevli olduğunuzu unutmayın. •Dünyada yapılan zerre kadar iyi ya da kötü işlerin ahirette hesabının olacağını ifade edin. •ALLAH katında değer görmek büyük adam olmak istiyorlarsa, namaz kılmaları gerektiğini, iyiliği emredip kötülükten nehyederek dünya sıkıntılarına sabretmeyi onlara iyice tenbih edin. •Gökyüzünde ve yeryüzünde kabul görmek istiyorlarsa insanları küçük görmemelerini ve kibirle yürümemeleri gerektiğini, yürürken mutedil olmalarını ve hitap ederken seslerini çok yükseltmemeleri gerektiğini onlara anlatın... •Süper kahramanları Avrupa'nın hayal dünyasından değil, İslam'ın mazisinden çıkartıp öğretin! •Ve anlatmak ile kalmayıp yaşayarak örnek olun... •Mevla Teala neslimizi dünya ahiret yüzümüzün akı eylesin....”
Reklam
Hoşçakal Ya Şehri Ramazan...
İsbahani Radıyallahu Anh Mualla İbni Fadl Radıyallahu Anh'ın şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Selef-i Salihin, kendilerini Ramazan'ı Şerif ayına ulaştırması için Allah-u Teâlâ'ya altı ay dua ederlerdi. Ona kavuştuktan sonra da kendilerinden kabul buyurması için yine altı ay Allah-u Teala'ya duada bulunurlardı." Bizde bugün şefaatçimiz olan Ramazan'ı Şerif ayımıza Abdülkadir-i Geylani (Kuddise Sirruhu) gibi büyüklerin selamları ile veda edelim: 🌹Selam sana ey siyam ayı 🌹Selam olsun sana ey Kıyam (teravih ve Teheccüd) ayı 🌹 Selam üzerine olsun ey iman ayı 🌹Sana selam olsun ey Kur'an ayı 🌹Selam sana ey nurlar ayı 🌹Selam olsun sana ey mağfiret ve ğufran ayı 🌹 Selam üzerine olsun ey derecelere erişip derekelerden kurtuluş ayı 🌹 Sana selam olsun ey tevbe ve ibadet edenlerin ayı 🌹 Selam sana ey ariflerin ayı 🌹 Selam olsun sana ey ibadette gayretli olanların ayı 🌹 Selam üzerine olsun ey eman ayı! Sen günahkarlar için bir engelleme, takva sahipleri içinse yoldaş idin 🌹 Selam o yanan kandillere ve parlayan çırağlara 🌹 Selam o uykusuz gözlere ve akan yaşlara 🌹 Selam o göz pınarlarını çatlatırcasına dökülen gözyaşlarına 🌹 Selam o yanık kalplerden yükselen dualara nefeslere... Ey Allah'ım! Bizleri oruçlarımızı ve namazlarımızı kabul buyurduğun, günahlarını sevaplarınla değiştirdiğin, rahmetinle cennetlerine girdirdiğin ve yine Rahmetinle derecelerini yükselttigin kimselerden eyle. Ey acıyanların en merhametlisi! Dualarımızı kabul, amellerinizi makbul eyle, bayram sabahına bağışlanmış olarak uyanmayı nasib eyle. Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizleri de affeyle. Amin...
Geceleri az uyuyan Selef-i Sâlihîn'den birine bir alim rastlar ve "Niçin uyumuyorsun?" diye sorar. O da, "Kur'ân'ın hârikulâdelikleri uykumu kaçırdı." diye cevap verir; Kur'ân-ı Hakîm'i okuyan biri nasıl uyuyabilir ki, der. Kur'ân-ı Kerîm'i okumak ibadettir. Eğer bu ibadeti edâ ederken daralıyor, yoruluyorsak, kendimize "Bu hâl nicedir?" diye sormalıyız. Bir tarafta Kur'ân okurken uykuları kaçanlar, sabahlara kadar gözlerine uyku girmeyenler; diğer tarafta ise Kur'ân-ı Kerîm'i eline alınca esnemeye başlayan modern çağın insanları...
Sayfa 102 - Kur'ân-ı Kerîm Onların Uykularını KaçırırdıKitabı okudu
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
İmam Hasan el-Basri rahimehullah şöyle der: "Şunu iyi bil ki yöneticilerin zulmü, Allah'ın bir cezasıdır. Allah'ın cezasına ise kılıçlarla karşılık verilmez. Ondan ancak dua ve tevbe ile Allah'a yönelmek ve günahlardan vazgeçmekle korunulur.
Reklam
Ehl-i Sünnet;
Yeniden dirilişe, Allah'ın kabirlerdeki kimseleri yeniden dirilteceğine inanır. İnsanlar, âlemlerin Rabbinin huzurunda yalın ayak, çıplak, ve sünnetsiz olarak ayakta duracaklar, güneş onlara yaklaşacak ve amellerinin miktarına göre tere gömüleceklerdir. Öyle ki onlardan kimisinin teri, ağzına kadar ulaşacaktır. Yerin yarılıp da içerisinden ilk çıkacak olan -yani ilk diriltilecek olan- kişi, Peygamberimiz Muhammed (s.a.s) olacaktır. O dehşetli günde insanlar, etrafa dağılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkıp dağılacak, hızla davetçiye doğru koşacaklar. Her tarafı hareketsizlik ve korkunç bir sessizlik kaplayacaktır. O esnada amel defterleri açılacak, gizli saklı ne varsa ortaya dökülecek ve kalplerde gizlenen şeyler açığa çıkacaktır. Kıyamet gününde Allah, kullarıyla arada tercüman olmaksızın konuşacak, insanlar kendi isimleriyle ve babalarının isimleriyle çağrılacaktır.
Sayfa 130Kitabı okudu
"İçinizde cehennemdeki ya da cennetteki yeri yazılı olmayan hiç kimse yoktur." Sahabe: "Öyleyse kaderimize güvenip amel etmeyi bırakalım mı, ey Allah'ın Resûlü" dedi. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: " Siz amel etmeye bakın. Zira herkes, ne için yaratıldı ise onu kolayca elde eder. Cennet ehlinden olanlara cennet ehlinin amelleri, cehennem ehlinden olanlara da cehennem ehlinin amelleri kolaylaştırılır." Daha sonra peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şu ayetleri okudu: " Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız ( onda başarılı kılarız)." (Leyl,5-7) (Buhari, Müslim)
Selef-i salihin arasında hoş karşılanmayan hallerden birisi de bir kimsenin yolda karşılaştığı din kardeşine, “Nereden geliyorsun?" veya "Nereye gidiyorsun?" şeklinde sıkıntı verecek sorular sormasıdır. Böyle bir davranış sünnetten olmadığı gibi edepten de değildir. Ata b. Ebi Rebah (rh.a) konu hakkında şöyle der: “Yolda bir din kardeşini gördüğün zaman ona, 'Nereye gidiyorsun?' veya 'Nereden geliyorsun?' diye sorma. Bu durumda belki sana doğrusunu söyler, senin hoşuna gitmez; belki sana yalan söyler, buna da onu sen sevketmiş olursun." (Ebu Talib el-Mekki, Kutu'l-Kulub, c.2, s.133)
#sağelinverdiğini ⁴
Selef-i sâlihîn sadaka verirken gizliliğe öyle dikkat etmiştir ki; • bazısı âmâ fakirleri bulup, sadakayı onların eline verir ve tanınmamak için konuşmaz, • bazısı uyuyan fakirleri arayıp bilinmemek için sadakayı onların elbiselerine bağlar, • bazıları da sadakasını fakirlerin geçtiği yola bırakır ya da başka biri vasıtasıyla ulaştırırdı.
Sayfa 239 - Semerkand |beşinci bölüm | zekât
Reklam
Niyetleri ve yönelişleri birbirinden farklı, gayeleri ve vasıtaları birbirine zıt çağdaş cemaatler ortaya çıktı. Her ortaya çıkan cemaat ve grup, diğerini lanetledi. Tevhîd ve sünnet hakkında ileri geri konuştular ve insanların düşüncelerini kirlettiler, akîdelerini bozdular ve şirke düşmelerini kolaylaştırdılar.
Bu ahval ve şerâitte ehl-i ilmin yapması gereken ise selef-i salihin gibi Kur'an-ı Kerim'e yöneltilen tenkitlere ve iftiralara mukni ve müfid cevaplar vererek, gençlerin zihninde oluşan kuşatmayı kalemle ve kelamla yarmaktır.
"Guraba'ya/gariplere müjdeler olsun! Onlar benden sonra sünnetimden insanların bozdukları şeyleri düzeltenlerdir." [Tirmizî,imân]
İmam Malik’in şu sözü, doğru çocuk yetiştirmede bize rehber olmalıdır: “Selef-i sâlihîn, evlatlarına Kuran-ı Kerim’den bir sure öğretir gibi, Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer sevgisini öğretirlerdi.” [Muvatta, A’zamî rivayeti, 1, 255]
521 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.