Öğleden sonra yataktan çıkamadım,çok yorgun olduğumdan değil,kendimi çok 'ağır' hissettiğim için,durmadan bu sözcüğü yineliyorum,ama durumuma en uygun olanı bu,anlıyorsun değil mi?
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz?Düpedüz,sarıl bana dedikten sonra,sarılmanın ne anlamı kalır?
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi.Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı?Kullanmadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?