"Sen, bu çağın insanı, sahi nasılsın?
Elin gidiyor mu kendine, dilin varıyor mu düşündüklerini söylemeye, soruyor musun hiç 'ben ne istiyorum?' diye, bulabiliyor musun bir yanıt, tutkuyla arzuluyor musun herhangi bir şeyi ya da başarmanın karşılığı nedir sende?
Sevişmek, senin algoritmaya verdiğin yetkiyle sınırlı, öpüşmek lüzumsuz bir mesele, aşkta çoğalmak neredeyse imkansız, bakışmak biriyle parlak bir günde, mis kokulu baloncuklar içinde gezmek dolaşmak gibi uzun uzun bakışmak, ne gereksiz, tam anlamıyla bir marifetin olması da şart değil, bakımlı bir ten, spordan çıkmış bir vücut, üst üste koyup fotoğrafını paylaşsan yeter kitapların, okumasan da olur, kemersiz bir burun, kırışmayan bir yüz, zaten fragmanını izlesen anlarsın ne anlattığını oscarlık performansların, vakit dar, havalı bir bakışın altına yazacağın afilli bir sözden daha etkileyici bir şey yok, crop top, kirli sakal ve güneş gözlükleriyle kombinleyince kalbini tamam işte, sen bu çağın aşığı, hikayen buraya kadar mı?
Olmazsa olmazların var mı, ne olursa olsun seviyorum diyebiliyor musun birisi için, bulabildin mi anlamını hayatın, sorabildin mi sorularını muhatabına, geri dönmek istediğin bir zaman var mı, nostaljisinde boğuldun mu eski fotoğrafların, sen, bu çağın yorgunu, tutabiliyor musun kendi tarafını? Herkese hak vermekten, herkesin hassasiyetine doğru bir dil bulmaya çalışmaktan, ön yargılarla boğuşmaktan beğenebiliyor musun kendini?"