İnsan yaş aldıkça, az çok kendisine neyin iyi neyin kötü geleceğini anlamaya başlıyor. Ve bu yıllarla gelen bilgelik, dışarıdaki insanları değiştirmek yerine kendini korumanın en işe yarar yöntem olduğunu içinde barındırıyor. İşte bu nedenden dolayı, hayat yolunda belki kan bağıyla, belki bir evlilikle, belki de yıllardır devam ettiği için bir bağlılık oluşması sebebiyle görüştüğün ya da görüşmek zorunda hissettiğin insanlardan uzaklaşmak, onları hayatından çıkarmak isteyebilirsin. Böyle bir karar aldığında, çevrendeki insanlar seni yargılayabilirler, o senin abin, ablan, akraban, eşin, arkadaşın, nasıl olur da onunla iletişimini kesersin, nankörsün, değer bilmiyorsun, yanlış yapıyorsun diye. Böyle zamanlar
da bir tarafın yoğun bir şekilde o insanla görüşmemeyi ister, diğer taraftan da özür dilersin böyle yaptığın için. Bir deşöyle bir durum var; emin olarak yaptığın bir şey için özür dilersen, o konuya dair güvenini, emin oluşunu yitiriyorsun, içine bir şüphe düşüyor. Kendini en iyi sen biliyorsun, bir karar almışsan almışsındır. Ve birilerini sana zarar verdiği
için hayatından çıkardığında kimseye özür borçlu değilsin.