Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen neymişsin be sevgi….
…Şurası kesindir ki sevgi dönüştürücüdür. İnsanın yaşamına bir amaç katar. Robotlaşmanın, robotmuş gibi yaşamanın önüne geçer. Hayatla kurduğun ilişkide belirleyicidir. İnsana umulmadık şeyleri yaptırır. Bir anda yaşamın tümden değişebilir. Değer algıların, tutkuların, umudun billurlaşır. Eylemlerin kafandaki ideal uğruna şekillenir.
Sen neymişsin be Dorian ! :))
Aşk ve ölümün meyvesi olan o çocukta olağanüstü , büyüleyici bir şey vardı .
Reklam
O yürüyüşlerde soruyorum hep, diyorum, "Ey Emin, niye olmadı bu işler be? Niye hiç olmadı?" Neyi kazısam altından annem çıkıyor. İşimi kazıyorum, annem; eşimi kazıyorum, annem... Neymişsin be Mürüvvet Hanım, neymişsin sen!
Sayfa 28 - Doğan kitap Yayıncılık
Sen neymişsin be Aşk...
"Evlendiler ve bir sürü çocukları oldu." Evet, peki ama aşk evlenmek demek midir? Bir sürü çocuğumuzun olması demek midir? Bu açıklama biraz zayıf ve basmakalıp kalıyor. Aşkın bir aile evreninin yaratılmasıyla tamamlandığı ya da gerçekleştiği düşüncesi doyurucu değil. Aile evreni aşkın bir parçası değildir demek istemiyorum -ben aşkın bir parçası olduğuna inanı­yorum-, ama aşk ona indirgenemez.
Sayfa 34 - CanKitabı okudu
Neyi kazısam altından annem çıkıyor. İşimi kazıyorum, annem; eşimi kazıyorum, annem... Neymişsin be Mürüvvet Hanım, neymişsin sen!
Meli, -malı'lamanın oturduğu mantığa göre, kişi tonlarca sosyal yasaya uyduğu takdirde, BEN'ninden hem kendi, hem de başkaları hoşnut kalabilir. Yasaların herhangi birinin ihlali sonunda ne olabileceği açıktır: Çaptan düşülür. Panik yaratılır; KİŞİ olarak hızla değer yitirilir, olunması gerektiği gibi olunmadığı düşünülüp telaş yaşanır.
Reklam
Tamam, onu yakaladın bırak artık istersen Ece!"diyene kadar Ece, sertçe kızın bileğini tutmaya devam ediyordu. Defne'nin de yanına gelmesiyle. Ece'nin yüzündeki sert ifade yerini eski sevecen haline bıraktı. Fırat, elinin üstüyle alnındaki teri silerken, "Vay be Ece! Sen neymişsin... Daha şimdiden bir kalfa gibi, ikinci yeteneğini ortaya koydun! Tebrik ederim," diyerek onu alkışlamaya başladı. Arkadaşlarına dönerek, "Alkışlar akıl okuyan, süper hızlı Ece'ye gelsin," deyince hep bir den onu alkışlamaya başladılar. Bu sırada, her ne kadar karşılarına çıkan engelleri aşmış olsalar da imtihanın sonlandığını belirten çanların sesleri yükselmeye başladı. Labirenti oluşturan ligustrum ağaçları, yavaşça yer altına doğru girip gözden kaybolurken Ece'nin kolunu bıraktığı Hermesya ardından tozlar birakarak oradan uzaklaştı. Bayan Dimenzio, çocukların yanına gelip onlara aslında gayet iyi gittiklerini ama sürelerinin sona erdiğini söyledi. "Üzülerek söylemeliyim ki çocuklar, kalfalar sınıfına gidebilmek için daha çok antrenman yapmanız ve daha hızlı kararlar almayı öğrenmeniz gerek," diyen Bayan Dimenzio ardından Ece'y döndü. "Aferin sana, bizi çok şaşırttın!"
Yatsıdan dönerken yürüyorum. Tamirhaneden işte, anlayıverin. Akşamın o saatinde yaptığım yürüyüş hoşuma gidiyor. Ellerin cepte, etrafındaki herkes kendi derdinde. Bir tek karşıma köpek çıkacak diye korkuyordum, onun için de bir zımbırtı aldım, koydum cebime. Yanıma yaklaşmıyor köpekler. Rahat rahat yürüyorum. O yürüyüşlerde soruyorum hep, diyorum, "Ey Emin, niye olmadı bu işler be? Niye hiç olmadı?" Neyi kazısam altından annem çıkıyor. İşimi kazıyorum, annem; eşimi kazıyorum, annem... Neymişsin be Mürüvvet Hanım, neymişsin sen!
Sen neymişsin be aşk
"Genç kızların soğukluk ve neşeden oluşan ruhlarının beyazlığı kara benzer. Aşk denen güneşi gördüğünde erir."
Sayfa 199 - Türkiye İş Bankası ve Kültür Yayınları, II. Cilt, 13. BasımKitabı okudu
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.