Harp'ten gelen telgraf üzerine, Istanbul'da bekleyeceğimiz söylendi. Ben bu haberi duyunca sevindim, İstanbul'u göreceğim. Onu görünce, "Istanbul bak, senin için geldim" diyeceğim, "Kendimi senin uğrunda feda etmek. bir canım varsa onu da senin uğrunda seve seve vermek için. Çünkü sen vatanın ta kendisisin.
Sen varsan vatan var, sen yoksan o da yok olur."
Nasıl vicdansızlık bu :))
Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime. Dakikalara bir yılın ağırlığını yüklediğin yetmez mi? Beklendiğini ve nasıl olsa bekleneceğini bildiğin için gelmiyorsun. Çektiğim tarifsiz üzüntüler kim bilir sana nasıl bir haz veriyor olmaIı? Yoksa gelirdin. Böylesine bekletmezdin beni. Zamansızlığın çıldırtıcı karanlığına itmezdin.
Sen yoksan İstanbul'da
Gitmeyeceğim
Sensizse buraları
Durmayacağım
Sayfa 93 - Adam Yayınları, Metin Eloğlu
Müzeyyen Senar’dan 2
“Bir ateşim yanarım, külüm yok, dumanım yok / Sen yoksan mekânım belli değil, zamanım yok.”
“Dostluğun aşkı gölgelediğini, tutkuyu öldürdüğünü söylerler.”
Sayfa 50 - Everest YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Senin resmin benim bakış açım kadardır. Senin hacmin benim çapıma bağlıdır. Ben ne kadarsam o kadarsın sen. Seni ben var ettim. Varlığın benim varlığımdandır. Ben yoksam sen de olmazsın. Oysa şöyle denmiştir zamanında: Sen yoksan ben de olmam.
Sayfa 160Kitabı okudu
