"Ben bugüne kadar tefsir edilmesi gerekenin kitap olduğunu sanıyordum. Yanılmışım. Tefsir edilmesi gereken insanmış. Apaçık olan kitapmış."
Uzun süredir içimde sahipsiz bıraktığım soruların cevabını bu cümlelerde buldum. Neden içimdeki hisler ile kitap uyuşmuyordu? Kitabın tefsirine emek verirken içimdeki boşluk neden tam anlamıyla
Tâ. Sîn. Mîm. İşte şu-nlar-, apaçık Kitabın ayetleridir. İman edecek bir toplum için Mûsâ ile Firavun’un haberinden bir kısmını sana bir amaç ile tilavet etmekteyiz -/okuyup aktarmaktayız-. Şüphesiz ki Firavun, o yerde -/Mısır’da- zorbalaşmış, erkek çocuklarını kestirip, kadınlarını sağ bırakarak -ve- her birini -/her grubu- zayıf düşürerek
Dön gel artık. Seni asırlık hayat tecrübesi olan deden, burnunu göstermekten utanan babaannen, müstakbel eşin, iffetinle iftihar edecek çocukların ve bütün bunlardan öte seni Rabbin çağırıyor.
Hayli daralmış gördüm kalbini
Hüzün dağlamış yüreğini
Çok bitkin ve yorgun bedenin
Durmuş sanki aklın ve zikrin
O zaman yeniden başla Rabbin görmek istiyor sevdiğini
Çağırıyor affetmek için seni..
Üzülme!
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir.
Kalpsizler üzülemezler ki..
Ne mutlu sana ki üzülebiliyorsun; dokunan var demek ki kalbine.
Ya, ya dokunulmasaydı kalbine, ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi..
Demek ki sen, sen gözden çıkarılmadın
Demek ki sen, hala bir umut tarlasısın.
Üzülme!
Üzülüyorsan,
Biri var ki cılız
~Bismillahirrahmanirrahim~
Hayatın hengamesini derin bir şekilde hissettiğim, beni ümitsizliğe sürükleyen, imanımdan alıkoyan şeytanın ve nefsimin pençesinden kurtulmaya çalışıp da başaramayınca gözyaşlarımla acizliğimi haykıra haykıra yankılattırmak istediğim anda sadece sessizce içimde çığlık attığım zamanda bu kitap karşıma çıktı ve kaybolmuş
Üzülme!
Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne
Allah’ım, eğer bana para verirsen, mutluluğumu alma ve eğer bana güç verirsen, muhakeme yeteneğimi alma. Eğer başarı verirsen, alçakgönüllülüğü; alçakgönüllülük verirsen, saygınlığımı alma. Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et. Benim düşüncelerime katılmıyorlar diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak, onların karşısında suçlu duruma