~Her kalp atışının bir hikayesi vardı.
Birbirinden habersiz 14 kişi, o gün metroya bindiler ve hayatları değişti.
Son durağa kadar seyahat ettiler fakat son duraktan çıkamadılar. Çünkü metro istasyonunda mahsur kaldılar. Hepsi aynı okuldandı, o yüzden az çok birbirlerini tanıyorlardı. Birbirinden farklı 14 kişi, kimisi kötü, kimisi iyi, kimisi yalancı vb.. Önce kurtulacaklarına karşı hepsi umutluydu. Taki günler geçene kadar. Açlık, susuzluk, özlem, hüzün, hayal kırıklığı bunlarla mücadele ettiler.
Ve aralarındaki en güçsüz kişi öldü. Diğerleri de teker teker farklı sebeplerle ölmeye başladılar. Ve umutları bitti.
Neden kurtulamadılar hala diye sorgularken en son öğrendik ki deprem olmuş, ve en şansız onlar olmuş.
En sona BESTEGÜL ve OĞUZ umuz kalmıştı. Hikayemizin baş kahramanları, fakat kıvırcığımız üzdü bizi. Sevgilisi BESTEGÜL 'ün kollarında seni seviyorum diyerek gözlerini sonsuza dek kapadı. O an yardıma geldiler ve Beste kurtarılıp oradan çıkarıldı. Arkasında 13 ceset ve SEVDA sını bırakarak. Uzun bir süre toparlanamadı. Daha sonra da istemedi zaten. Tek gayesi Oğuz'un ailesine yardım etmek ve Oğuz 'un hayallerini gerçekleştirmek oldu.
O gün oradan kurtuldu. Ama bir daha yaşamadı...
Hayatımızın bir saniye sonrasında ne olacağını bilemeden yaşıyoruz. Belki sevdiklerimizin yüzüne son kez bakıyor, son kez seslerini duyuyoruzdur kim bilir.