Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
“Sesi duydunuz mu?”
“Bence dışarıdan geliyor.”
Yazmış olduğum bir önceki incelememde dalga seslerine vurgu yaptığım için tekrara düşmek istemezdim. Fakat benzerlikler ve farklılıkları yakalamak için yazdığımızı düşündüm sonra. Hatırlarsanız zor bir yılın aralık ayıydı yine. O gün günlerden çarşambaydı. Usta bir yazarın ritim konusunda neler
Yeni yazarlara ve kitaplara açık biri olarak şunu söyleyebilirim ki Faruk Duman bambaşka bir tecrübe, bambaşka bir yazar; Keder Atlısı da bambaşka bir kitap. Sadece bir kitabını daha yeni bitirmişken alıştığınız öykü tarzını bir anda yıkabilecek bir yazar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kitabında yer alan her hikâyede farklı biçimsel
Yalnız yaşamamın ikinci haftası bitmek üzere. Demek yaşlılığa giden yolu sessizlikle katedeceğim, ediyorum. Yaz tatili denen şeyin bu sene bana en büyük getirisi, sonsuz sayfalar dolu kitapların odamın her yanını işgal edişi oldu: pencereler ve balkon kapısı açık, dodi ya kapı arkasında ya da kapı önündeki sandalyede uyuyor: aşağıya bakarsam incir
Şarkı odanın içinde, oda benim içimde, ben de şarkının içindeyim. Kadının titrek sesi beyaz bir çığlık gibi uzayıp gidiyor. Bu şarkı bir bekleyişin şarkısı olmalı, diye düşünüyorum. Kırık, acı, ama dirençli bir bekleyişin.
Yitmek, sürekli bir yeniliğin tam ortasında olmak demek değil midir bir bakıma? İşte öyle, bir kentin ortasında yitmek, gördüklerine şaşarak, ama sisler arasında.
Sayfa 50 - Yapı Kredi Yayınları / 1. baskı: İstanbul, Şubat 2022Kitabı okudu