Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yahya söylesene özlemlerin şairi nedir senin aşka ettiğin? Nedir senin canımın içi diyen Celile'ye ettiğin?! Yahya kimden kaçıyorsun? Sen kaçınca aşkın diner mi sanıyorsun? Neden öykümün tamda özlem kısmında bu evlilik hiç gerçekleşmedi dedirtiyorsun? Yahya sen bana niye bu ayrılığı yazdırıyorsun? Sessiz Gemi - Eda Bildek
Muzaffer abinin türkü paylaşmasını kıskandın ve en çok sevdiğim türküyü paylaşasım geldi. :D Sayesinde türkünün hikayesini öğrenme fırsatım oldu. Ah Bir Ataş Ver Çanakkale Boğazı, Nağra Burnu açıkları 4 Nisan 1953, Saat 02:15 Uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Nağra Burnu açıklarında İsveç bandıralı Nabuland Şilebi ile Çarpıştı. Sessiz, soğuk ve bulanıktı gece. Başından aldığı şiddetli darbe ile Dumlupınar birkaç saniye içinde sulara gömüldü. Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dairesine sığındı. Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla gemi ile irtibat sağlandı. Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu. Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için, gereksiz yere konuşmamaları, şarkı türkü söylememeleri ve sigara içmemeleri konusunda uyarılar yapıldı. Ancak saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda karanlıkta bekleyen 22 kişiye, herşey yine aynı sözcüklerle anlatıldı; konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve hatta sigara bile içebilirler. Şamandıradaki telefon hattının öbür ucundan, tüm Türkiye, denizaltıda tevekkülle ölüme yapılan hüzünlü ama başı dik türküsünü dinledi. ah, bir ataş ver, cigaramı yakayım sen sallan gel, ben boyuna bakayım (x2) uzun olur gemilerin direği çatal olur efelerin yüreği ah, yanık olur anaların yüreği ah, vur ataşı gavur sinem ko yansın arkadaşlar uykulardan uyansın (x2) uzun olur gemilerin direği çatal olur efelerin yüreği ah, yanık olur anaların yüreği
Reklam
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Bütün şiirleri çok güzel olmakla beraber sadece "Sessiz Gemi" şiiri için dahi bu kitap alınır. Şiir severlerin kitaplığında bulunması gereken bir eser.
Kendi Gök Kubbemiz
Kendi Gök KubbemizYahya Kemal Beyatlı · Fetih Cemiyeti Yayınları · 20183,576 okunma
"Genellikle insanların düşleri dümensiz bir tekne gibidir, sessiz ve parıltılı sularda amaçsızca sürüklenir, gemi omurgası birdenbire bir tümseğe oturana kadar bir o yana bir bu yana sallanmak hoş gelir."
SESSİZ GEMİ Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
168 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Genel olarak Cengiz amcanın büyüleyici ve akıcı dili; kurgu olarak bazı boşlukların biraz daha doldurulsa veya genel olayları daha detaylı olarak işlese daha çok seveceğimi düşündüğüm ama böylede sevdiğim bir kurgusu olan; konu olarak ufaklık ile saf iyiliği, mümin dede ile iyiliğin nasıl suistimal edildiği ve zayıf konumda isen kötülüğe karşı
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,4bin okunma
Reklam
Sadi Şirazi
Bir pâdişâhın acemi bir kölesi vardı. Bir gün bu köle ile gemiye binmişti. Köle o zamana kadar hiç gemiye binmemiş ve deniz görmemişti. Gemi yolculuğunun bir takım sıkıntıları ve zorlukları vardı. Köle, gemi limandan ayrıldığı andan itibaren titremeye başladı. Ne yaptılarsa köleyi sâkinleştiremediler. Gemide âlim bir kişi vardı. Hükümdara; "Müsaade ederseniz ben onu susturayım" dedi. Hükümdar da o zâta izin verdi. O zât, köleyi denize attırdı. Köle birkaç kere suya battı, çıktı. Geminin bir tarafına can havliyle tutundu. Onu saçından tutup gemiye aldılar. Bu olaydan sonra köle, köşesinde sessiz ve sâkin oturdu. Hükümdar âlimden bu işin hikmetini sordu. O da; "Köle suya girmeden evvel, gemideki selâmetin kadrini ve kıymetini bilmiyordu. İşte huzurla, saâdet ve sıhhat de böyledir. Huzûr içinde yaşayan, mesûd olan, bir felâkete uğramadıkça, o huzûr ve saâdetin kıymetini bilmez. İnsan hasta olmadıkça da, sağlığının kıymetini bilmez" dedi. 'Ey kardeş! Bu dünya kimseye kalmaz. Gönlünü, her şeyi yaratan Allah-ü Tealaya bağla. Sana bu kafidir. Dünya mülküne güvenip bel bağlama. Çünkü bu dünyada senin gibi birçokları yaşamış ve sonunda ölüp gitmiştir. Değil mi ki, en sonunda ölüm vardır ve bu can göç (ölüm) yolunu tutacaktır. O halde ister taht üzerinde can vermişsin ister toprak üzerinde, ne fark eder!'
Genellikle insanların düşleri dümensiz bir tekne gibidir,sessiz ve parıltılı sularda amaçsızca sürüklenir,gemi omurgası birdenbire bir tümseğe oturana kadar bir o yana bir bu yana sallanmak hoş gelir.
Sayfa 78 - Zeplin Kitap (Ormanın Üzerindeki Yıldız)Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.