Peyton Goddard'ın hayatından esinlenerek kaleme alınan eserde 13 yıldır sesi olmayan, düşük işlevli otizm teşhisi konulan, sosyal hayatta çoğu zaman farklı ve değişik olarak vasıflandırılan, bedenini çoğu zaman kontrol edemeyen Charity adlı kızın uğradığı zorbalıklar, zorluklar, yılgınlıklar ve hayal kırıklıklarına karşın pes etmeyerek verdiği inanılmaz mücadele anlatılıyor. Charity hayatını olumsuz yönde etkileyen Borden Akademisi ve Bayan Marcia örnekleminde yanlış eğitim ortami- yanlış eğitici durumunu kaderi olarak görüp kabullenmez ve "Sessizlerin Sesi Olmak" mottosuyla sıkıntı merkezi Borden gibi kurumların kapatılması, gerçek bir insan olarak kabul görüp gerçek bir eğitim almak gibi hedeflerine ulaşmak için mücedeleye koyulur.Charity, yeniden doğduğum gün olarak nitelendirdiği "Ben Zekiyim" cümlesini yazdığı gün ile sessizliğin karanlık perdesini yırtar. Lincoln Ortaokulu , Celia ve Ana'nın muhteşem dokunuşları Charity için hedeflerine ulaşması sürecinde dönüm noktası olur. Eserde çok hassas konularda farkındalik oluşturma gayesi güdülmüş ve bunda da başarı sağlanmış. Kitabın sayfa sayısı gözümüzü korkutmasın. Kitabın ilk cümlesinden itibaren kitap okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Kitabı okurken kâh öfkeleniyor kâh üzülüyor kâh seviniyoruz. Çünkü kitabın içeriği ile duygusal bir birliktelik kurmakta zorluk çekmiyorsunuz. Kitap bittiğinde hayvanlarla ilgili çoğunu ilk defa duyacağımız zevkli ve renkli bilgilerin yanında edindiğimiz farkındalık kanımıza, duygu, düşünce ve hayal dünyamıza karışıp bizi bu bağlamda besliyor. Herkese keyifli ve istifadeli okumalar diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Yoshitoki Oima
