Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevda ki bir insanın yalnız gönlüne değil, akıl ve fikrine, elinde olan iradesine,velhasıl bütün duygularına, manevî kuvvetlerine hâkimdir.
Reklam
Nasıl Bir Sevdaysa
Nerede ne zaman kaç kere yaşadık Nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar Bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık Dudaklarımızda birbirimizden mısralar
Bana, ‘sen, şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var. O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler… Ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası ne Cehennem korkusu var. Cemiyetin yirmi beş milyon (Türkiye’nin o günkü nüfusu) Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil bin Said feda olsun. Kur’an’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cennet’i de istemem. Orası bana zindan olur. Milletimin imanını selâmette görürsem Cehennem’in alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur.”
Komutan Abdülkuddûs’ün nişanlısı yok; Kudüs’ten Aksa’dan, kısaca Filistin’den başka sevdası da yok…
Malum ya, aşk muhabbet su götürür şeylerden değildir. İnsan bir kere fitili aldı mı, idare kandili gibi, sabahlara kadar yanar tutuşur. herkesin sevdası da bir olmaz. Kimisi, içinden yanar da belli etmez. Yalnız, aşk can yakıcı alevini sevgiliye ”ah” şeklinde gösterir.
Reklam
Birçok eleştirmene göre iç konuşma tekniğinin bir anlatım yöntemi olarak sürekli kullanıldığı ilk roman Edouard Dujardin'in 1887'de basılmış olan Les Lauries sont Coupes'sidir. Araba Sevdası'nın yazılış tarihi ise 1886. Recaizade her ne kadar romanı baştan sona iç konuşma tekniği ile yazmamışsa da bir anlatım yöntemi sayılacak kadar yaygın bir biçimde kullanmıştır; ara sıra bilinç akımına da yer vererek. Bu durumda Recaizade'nin kullandığı tekniğin taklit olmadığı açık. Kaldı ki, Dujardin'in yaptığı iş Batı'da bile uzun süre farkedilmemişti. Ne var ki Recaizade'nin tekniği de bizde farkedilmedi ve Türk romanına hiçbir etkisi olmadı.
Sayfa 84 - İletişim Yayınları, 10. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Kimi sevdin, kiminle buluşmanı titreyerek bekledin, kim seni sevmekten vazgeçti, nasıl acı çektin ve sevdası anlaşılmayan birisi olarak nasıl da ölmek, böylece onun senin ölüm türkünü duymasını istedin…
Sayfa 97 - KTB yayıncılıkKitabı okuyor
"...bir adamın aşkı mizacının devamıdır,evlat. Yani erkek kavgacı ise sevdası da kavgalarla dolu olur. Kendine hep düşmanlar bulur. Sakin ve nazik ise sevdası merhem gibi, bal gibidir. Sevdalanmazdan önce kendine bir kere sormalısın. Benden nasıl bir aşık olur acep diye."
Benim aşkım da bu çiçek gibidir; böyle solar, gider.
Sayfa 35
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.