"Ben seni iki mavinin arasında sevdim. Denizin hemen üstünde gökyüzünün biraz altında." demiş Ahmet Batman. Özellikle de kitabın kapağına yazmış bu sözü.Bu hikayeyi,kendi resmini çizebilenlere, gerçekleri kabullenenlere armağan etmiş.
Gökyüzüne NotAhmet Batman · Destek Yayınları · 20216,6bin okunma
||Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları-Haruki Murakami||
•
Bu kitabı düşündüğümden ve beklediğimden daha da çok sevdim. Beş kişilik bir arkadaş grubu daha çok önplanımızda ve hepsi bir arada çok iyi anlar yaşarken, birbirlerine kenetli bir şekilde güçlü bir arkadaşlık ilişkileri yaşarken, Tsukuru’nun Tokyo’ya üniversiteye gitmesi ile birlikte
Merhabalar Arkadaşlar,
Yazar bir dönem gazetecilik ve şarkı sözü yazarlığı yapmış dünyaca ünlü bir kalem. Tabiki onu dünyaca ünlü yapan eseri hepinizinde bildiği üzere Simyacı 42 ülkede 24 dile çevrilmiş bir eser. Onuda mutlaka paylaşacağım sizlerle.
Gelelim Veronika Ölmek İstiyor 'a.
Yazarın 3 defa akıl hastanesine yatırılmış olmasıyla kesinlikle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum kitabın. Burdan şu kanıya varıyorum ki yazar, duyumsadığı hisleri, olguları ve durumları kaleme alıyor. Zaten Hristiyanlığın Hac gezisini tamamladıktan sonra yazdığı hac kitabıda bu düşüncemi kanıtlar nitelikte. .
Kitap dil ve akış yönünden sizi sıkmayacak kitaplardan. Çeviri Haldun Pamir ve oldukça başarılı. Kapağı canyayınları ve gerçekten merak uyandırıcı. Bu kısımları geçip içeriğe gelirsek:
Veronika ana karakter ve intihar ettikten sonra kendini akıl hastanesinde buluyor. Yaşam ve ölüm kavramlarını sorgulayan bir eser fakat bence eksik. Kurgu gerçek anlamda sıkıntılı. Yazar gerçekçi yazarlar arasında gösteriliyor ama okurken kafamda oturmayan havada kalan, abartı ve manasız gelen tonlarca şey oldu. Psikolojik derhizlerde de vaow dedirtecek cinsten değildi. Kitap ne yazık ki beni doyuran bir kitap olmadı. Yazarda buldukları o şeyi bu kitabında da bulamadım.
Fakat yinede kitabı sevdim. Hem adından hem anısından.
Şehre söylemek, duvarlara yazmak istediği şey şimdi aklına gelmişti işte. Bu hem resmî, hem şahsi görüşüydü; hem kalbinin hem de dilinin niyetiyd:
"Ben bu alemde en çok Rayiha'yı sevdim," dedi Mevlut kendi kendine.
Florin Irimia'nın Karanlık Bir Pencere'si kurgu açısından çok ilginç bir kitaptı.Kıyamet sonrası bir atmosferde başlayan ( büyük bir deprem, katliam sonrası) distopya olarak ilerleyen kitap, birden sert gerçekçi bir anlatıma geçti.
Kitabın ilk bölümlerinde, Yazar Mircea Batrânu ve eşi Semplista'nın felaket sonrası, geleceğin Bükreş'inde,