İdeal, sevgi dolu, fedâkar biri olduğunu ispat edebilmek için partnerle aşırı ilgilenmek, el üstünde tutmak, sevgi gösterileri yapmak, maddi yardımda bulunmak olumlu davranışlar gibi görünse de sahnedeki oyunun farklı bir perde arkası olabilir. Kişinin bir üstünlük mevkii elde etmek istemek, kendi sözünü geçirmek, diğerinin fikrini geri plana atmak, ilişkiyi yönetmek gibi hedefleri varsa bu durumda ilişkide gerçek bir sevgiden bahsedemeyiz. Sevgi başlığı altında diğerini manipüle edenin, yaptığı fedâkarlıklar beklentisiz değildir. Ardından gelen yoğun taviz ve ödün talepleriyle çoğu zaman verdiklerinden fazlasını isteyecektir. Hesap edilmiş bir geri ödeme tablosu kendi lehine yazılacaktır. Zaten en nihayetinde şu cümleyi duyarsınız: "Senin için yaptığım bunca şeyden sonra sen de benim isteklerimi yaparsın artık." Ancak asıl sorun onun sizden beklentisinin kimliğinizden, değerlerinizden, maddi varlığınızdan veya yaşam şeklinizden ödün vermeniz hakkında olmasıdır. "Beni seviyor, benimle çok ilgileniyor," diye düşünerek hayat anahtarınızı başkasına verdiğiniz için kapıda kalabilir, kendi evinize giremez hale gelebilirsiniz. Çünkü artık yönetici o olmuştur, istediği zaman kapıyı açar, kapatır, istediği zaman sizi eve alır ya da gönderir. Artık bir anahtarınız, bir yuvanız bile yoktur. Kimlik yitimi böyle bir şeydir. Hiçbir gerçek sevgi hikâyesinin bununla ilgisi yoktur. Bu, sevgiyi kullanarak yapılan manipülasyonun imzasıdır.