Çokluğun içindeki azlığı görebilmektir marifet. HİÇ’liğin içindeki AŞK’ görebilmektir. Varlığın parçası olamazsan yok olursun. AŞK var olmaktır. Yokluktan varlığa ulaşmanın yolculuğunu yapacağız. BİR’e gideceğiz. Her yolculuk sonrası daha da yaklaşıyoruz el-BAKİ (cc) olana. AŞK ya VEDÛD (cc) olana ulaşmaktır yâr. AŞK güneşi toplayabilmektir. ŞEMS olabilmektir. AŞK akılla bulunmaz. SIR’dır. Kalbe düşer. Gözlerden damla damla düşer. Ve gönül toprağındaki AŞK tohumunu filizlendirir. AŞK ölmeden önce ölebilmektir. Yol boyu çiçekleri, çakıl taşlarını, kuşları duyabilmektir AŞK. Duyabilir ve görebilirsen ya HAYY (cc) ya KAYYUM (cc) dür AŞK… Ölmeden ölümün sırrına erebilmektir sevmek, sevebilmek leyla…
Gazyağı lambası gibi sessizce yanmaktır AŞK…
Üsdat Abduurahim Karakoç söylesin son sözü…
“Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban”
Kalbe, gönüle, yüreğe yazılmayan kâğıda yazılmıyor…
Mükemmellik yok. Sonsuz mutluluk yok. İyi ya da kötü yok. Doğru ya da yanlış yok. Yaşamak var sadece. Yaşamak... Hayatın hakkını vermek...Bir de sevmek. Sevebilmek...
Şimdilerde sevmek birini
Bir şeyleri sevebilmek ne kadar zor
Aşk ne kadar sevimsiz geliyor öyle değil mi?
Ölüm Eva
Oysaki ölüm şu an revaçta
Ecelini bile bekleyemiyoruz kimsenin
Herkesin bir celladı var hemen yanında..
"Gerçek hayatta hiçbir şey sadece kendisi için var olmaz. Aktif olan şey, bir şeye '' dokunmadan' tamamlanamaz, tıpkı pasif olan şeyin 'dokunulmadan' tamamlanamayacağı gibi."
Kocaman bir kedi gibi yatıyorum bazen gecenin içine.
Ilık bir karanlığın örttüğü evlerdeki ışıklar tek tek sönüyor.
Aniden bir ışık huzmesinden kanatları beyazlanarak bir kuş geçiyor.
Sonra sessizlik...
Vücutlarımız birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele hayatımızı verebilmektir, baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip oradan tek bir ruh çıkmaktır.
Seni özgürce ve korkusuzca sevebilmek için neler verebileceğimi bilseydin..
Bu aşk, hayatının bütün o eski aşklarından hiçbirine benzemeyecekti, her zaman
Ayın, karanlık göğü tek başına yönettiği gecede
oturdum gök kubbe altına. Yıldız takip ediyordu ayı, insanlar susmuş, kelam konuşuyordu.
Bir gezi gününün son demlerindeydim.
Sonra düşündüm , ne yıktım ne oluşturdum şu hayatta.
Tarlama baktım elimde ne var diye , hangi bitkiyi ekmeliyim hangisini hasat etmeliyim?
Ne var kesemde , kazancım
-Neredeydin bu saate kadar?
-Arkadaşlarımlaydım.
-Arkadaşlarınla nerede?
-Her zaman gittiğimiz kafede.
-Sen beni delirtmek mi istiyorsun? Evli olduğunu sen unutmuş olabilirsin ama ben unutmadım, geçen ay evlendiğimizi sana hatırlatırım, artık bekar değilsin.
-Hayır evli olduğumu bende unutmadım. Evlendiğimizden beri ilk defa dışarı çıktım, biraz
#Okudum
#KitapYorum
#DenizinBittiğiYer
#EdizAltun
#Roman
#Hepkitap
#282sayfa
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere Hep Kitap Yayıncılıktan çıkan, Ediz Altun'a ait "DENİZİN BİTTİĞİ YER" isimli romanla geldim. Yazım dili öyle sade, öyle akıcı, öyle temiz ki!.. Sıkılmadan sayfalar akıp gidiyor. Bazı kitaplar vardır, konuda bulunulan