Yaşanacak şeylerin hala var olması, eksiklik özenilecek bi şeydir. Çünkü her şeyi elde etmiş insanlar, bu elde etme halinin mutluluğu getirmediğini fark etmişlerdir. Oysa elde etme hevesi olan insanların içinde mutlu olabileceklerine dair inanç hala vardır. Bu yüzden eksiklerinin olması, onlar için bir şanstır.
Kimileri, boğazlarına kadar başarısızlık içinde yüzerken, göstermelik bir başarılı ilişki yürütüyor. Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor. Sonuç değişmiyor ama: hep mutsuzluk.
Geceleri insanların daha duygusal davrandığı bu nedenle de önemli kararları gece vermemeleri söylenir. Gece uyku hormonu olan melatonin daha çok salgılanır ve bu da kimi zaman duygusallığın artmasına vesile olur. Bir yerde okumuştum :)
"Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" diyebiliriz. Yani demek istediğim; bizi anlayan insanlar zaten açıklama yapmasak da anlar. Anlamayanlara da ne kadar anlatsan fayda etmiyor.