William Blake"Her şair şeytan heyetindedir" demişti. Ibsen Peer Gynt'in bir kopyasını, kitabın başındaki boş sayfaya şunu yazarak vermişti:
Yaşamak, kalp ve ruhtaki trollerle savaşmaktır.
Yazmak, kendini yargılamaktır.
William Butler Yeats ise şunları söylerken sanki bütün şairler için yazıyordu:
Ve kalbimde daemonlar ve tanrılar
Sonsuz bir savaş sürdürüyorlar...
Hz. İbrahim putları devirdi ve ateşe atıldı. Ateşten geçti. Oğlunu, aldığı buyruğa uyarak Allah'a kurban etme yoluna düştü ve işte o en kritik anda şeytan gözüktü, yoldan çevirmeye çalıştı. İşte o vakit, Hz. İbrahim şeytana taş attı ve şeytanı yendi. Hz. Peygamber de Bedir'de düşmanın gözüne toprak saçtı. Sonra Kâbe'yi ziyaretinde o
"Münafık kelime manası bakımından 'nafik-ul Yerbu' deyiminden türemiştir. Tarla faresinin yuvasında karşılıklı iki delik bulunduğu söylenir, birine 'nafika' diğerine 'kasıa' denir. Tarla faresi birinin ucundan başını gösterir, öbüründen çıkıp gider. İşte münafığa o yüzden bu ad takılmıştır. Çünkü kendisini