Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Bir şey vardır ki feda edilemez: insanın “ben”i, iç varlığı.
*Ateşe sıcaklıktan, kara soğukluktan, denize de ıslaklıktan ayrılmasını söylersen daha iyi edersin. Hadi, defol!
Henrik Ibsen (20 Mart 1828, Skien, Norveç - 23 Mayıs 1906, Kristiania (Oslo), Norveç) Norveçli oyun yazarı ve şair.
..çağdaş tiyatronun
Sevgi sözü kadar yalan çamurlarında sürünen hiçbir söz yok. Onu, irade yokluğunu örtmek için şeytanca kullanıyorlar ve böylece yaşam bir gösteriş oyununa dönüşüyor. ...
.
BRAND Türkiye · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ·Kitabı okudu
Adeline:
"Korkudan zevk almaya biraz fazla yatkındım. Korkuya olan aşkım bir gün beni öldürecekti. Sanki avlanmak için yaratılmış gibiydim."
Herkese selam. Bu sefer bir değişiklik yapıp önce konudan bahsedip daha sonra fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Fikirlerim konudan daha uzun olacak gibi :) Haydi konuya geçelim; Zade, bir gün
Sevgi sözü kadar yalan çamurlarında sürünen hiçbir söz yok. Onu, irade yokluğunu örtmek için şeytanca kullanıyorlar ve böylece yaşam bir gösteriş oyununa dönüşüyor.
Sıffin Savaşı'nda İmam Ali'nin (a.s) savaşı kazanmak üzere olduğunu gören Muaviye, Amr b. Âs'ın yardımıyla şeytanca bir oyuna başvurdu. Kendisini Müslümanmış gibi gösterip: "Aramızda Kur'ân hakem olsun." demeye getirerek mutlak bir yenilgi ve hezimetten kurtulabilmek için askerlerinin mızrakları ucuna Kur'ân
Keşfetme sürecinde çocuk, üreme bölgeleriyle de ilgilenirler. onlara dokunur ve oyun oynayarak meraklarını giderirler. Onların bu ilgisi başka insanların kendi beden bölgeleriyle ilgilenmelerinden daha öte bir şey değildir. Buna karşın eğer anne baba "çok pis onu elleme" türünden uyarılarla çocuğun üreme bölgeleriyle oynamasını engellerse üreme bölgesinin bedeninin başka bölgelerinden farklı olduğunu, yine bu bölgelerin, kirli, pis olduğunu düşünen çocuk, bütün bunların sonunda, iyi çocukların bu bölgelerle ilgilenmeyen çocuklar olduğunu, bu organların ise kötü şeytanca olduğunu düşünmeye başlar. Cinsel ilgilerin engellenmesi, çocukların cinselliğin yasaklanması gereken bir etkinlik olduğunu düşündürmektedir (Rice, 1997).
Keşfetme sürecinde çocuk, üreme bölgeleriyle de ilgilenirler. onlara dokunur ve oyun oynayarak meraklarını giderirler. Onların bu ilgisi başka insanların kendi beden bölgeleriyle ilgilenmelerinden daha öte bir şey değildir. Buna karşın eğer anne baba "çok pis onu elleme" türünden uyarılarla çocuğun üreme bölgeleriyle oynamasını engellerse üreme bölgesinin bedeninin başka bölgelerinden farklı olduğunu, yine bu bölgelerin, kirli, pis olduğunu düşünen çocuk, bütün bunların sonunda, iyi çocukların bu bölgelerle ilgilenmeyen çocuklar olduğunu, bu organların ise kötü şeytanca olduğunu düşünmeye başlar. Cinsel ilgilerin engellenmesi, çocukların cinselliğin yasaklanması gereken bir etkinlik olduğunu düşündürmektedir.
Şubat ayında okuduğum kitapların yorumunu Mart ayında paylaşmayı daha doğru buldum. Bu ay hem geçen ay okuduklarımı hem de bu ay okuyacağım kitapların yorumlarını yavaş yavaş paylaşacağım.
3 Şubat'ta tiyatro oyununa gittiğim Othello'nun kitabını da ayrıca okumak istedim. Tiyatro iki perdeydi. İlk perdeden ziyade ikinci perde de yaşanan